Cumhuriyet’i kim kurdu, kimin eseri? -

İşte yeni bir Cumhuriyet Bayramı’na daha ulaştık. Yazmasam olmaz. “Sen Cumhuriyet’le ilgilenmiyorsun” derler. Yazarsam, doğruları yazmam lazım. Ona da bazıları katlanamaz. Biz yine de yazabildiğimiz kadarıyla doğruları yazmaya çalışalım ki, varsınlar bizi “dokuz köyden kovsunlar.” Doğruları yazabildiğim kadar diyorum henüz “doğruların” tamamını yazmak mümkün değil. Türkiye daha doğruları duymaya hazır değil.

Demirel diyor ki “Vahdettin hain değildi ama bir asır daha “hain” demek mecburiyetindeyiz.”

Mecburiyetinde olanlar, beni ilgilendirmez. Mustafa Kemal’i Anadolu’ya görevli olarak gönderen Sultan Vahdettin idi. Hem de eline beratini verecek, cebine para koyarak, altına araba tahsis ederek “vatanı kurtarmak” görevi vererek, emrine bir sürü subay vererek, bir de kocaman gemi görevlendirerek. Mustafa Kemal Samsun’a çıktığından, Sakarya Savaşı’na kadar her hafta padişaha yaptıklarıyla ilgili telsiz raporu verirdi. İstiklal Harbi’nin en stratejik komutanı Kazım Karabekir Paşaydı. Mustafa Kemal’i Samsun’a çıktığından itibaren bir nevi koruma altına aldı. Taki Ankara’ya ulaşıncaya kadar kendisini tutuklamak için gelen ekibi Samsun’dan geriye çevirdi. Kim? Kazım Karabekir. İstiklal Harbi’nin ilk zaferi Karabekir Paşaya aittir. Doğudan Ermenileri kovdu. Trenler dolusu silah ve cephaneyi batı cephesine gönderdi. İsmet İnönü’nün Karabekir Paşa’ya gönderdiği telgrafı okudum, diyor ki “Bu gönderdiğin silahlarla kurtuluş savaşımızı en az on yıl daha sürdürebiliriz.” İstiklal Harbimizi okullarda okutulan “propaganda” kitaplarından öğrenmemiz mümkün değildir.

Kazım Karabekir Paşa’nın “İstiklal Harbi’nin Esasları” isimli kitaplarına sahip oldum. O adama neler yaptılar. Evini basıp otuz çuvala yakın savaş belgesini alıp fırınlarda yaktılar; neden? “Gerçekleri millet bilmesin” diye. Sonrada adamı asmaya kalktılar, neden? “Kahramanlar yaşamasın” diye. Deli Halit Paşa’yı mecliste vurdular. Topal Osman’ı kalleşçe öldürdüler. Ali Şükrü Bey’i sinsice katlettiler. Bunlar hepsi de kahraman idi.

Doktor Rıza Nur diyor ki “Padişahlığın kaldırılmasını, Cumhuriyet’e geçmeyi ben önerdim. Kanun teklifini ben yazıp meclise verdim. Yurdumuzun isminin “TÜRKİYE” olmasını da ben teklif ettim. İnanmayanlar meclis arşivlerine baksın…” Haydaaa… Peki Rıza Bey doğru söylüyorsa, bunca propaganda ne olacak? İngiliz İstihbarat Yüzbaşısı “Bennett” “Bandırma Vapuru’ndaki Mustafa Kemal ve arkadaşlarından şüphelendim, garnizon komutanına sordum “onlar Sultan’ın adamlarıdır bırak gitsinler dedi” diyor kendi sesinden dinledim. Demek ki Mustafa Kemal, Sultan’ın adamıymış. Sahi Cumhuriyet’i kim kurdu?

“Cumhuriyet” çoğunluk demektir. Öyleyse vatanı kurtaran da Cumhuriyet’i kuranda Türk Halkıdır. Yani CHP değildir. Çünkü CHP bu ülkede hiçbir zaman çoğunluğun partisi olamadı. Ha, şu oldu. Türk Milleti cephelerde öldü, kalanlar fakir kaldı, yetim kaldılar, kendi dertleriyle uğraşırken, savaşa katılmayanlar zengin oldular ve Cumhuriyet’e el koydular, gasp ettiler. Saygılarımla.