TÂRİH’İN ÇATISI, COĞRAFYA’NIN TAPUSU… - Nuri Kahraman

Dolu dolu bir bayram süreci yaşadık elhamdülillâh. Güzel ziyâretler, bayramlaşmalar yanında, Büyükşehir ve Altınordu Belediyelerimizin YENİ TÜRKİYE YOLUNDA Paneli ve AŞK-I MEVLÂGECESİ gibi kültür ve sanata, irfan hayâtımıza yönelik programları ufkumuzu açan, geleceğe dâir ümitlerimizi zenginleştiren etkinlikler yaşadık. Vakıf ve Dernek geleneğinden beslenen yöneticilerimizin çok daha güzellerini Ordumuza yaşatacağından emîniz. Buradan kendilerine tekrar başarılar diliyor, bu tür güzelliklerin her zaman yanında olacağımızı belirtiyor, bize düşen bir şey olursa yerine getirmeye hazır olduğumuzu, bunu seve seve yapacağımızı buradan ifâde ediyoruz.

Sevgili okurlar. Bu arada,Güneydoğumuzdaki olaylar bağrımızı delip geçiyor elbette. Yara,  kanamaya devam ediyor; ama, sabrın sonu selâmet. İç ve dış mihraklar bütün oyunlarını döksünler ortaya. Bakalım n’olacak? Kendi çelişkileri kendilerini bitirecek. Biz, son gülenin sabreden ve ne yaptığını bilenlerin olacağına inanıyoruz. Devletin sabrı da bir yere kadar. Zâten bu deklare de edildi. Türkiye artık kendi oyununu kurabilen bir ülke. Ortadoğu’daki onca karmaşanın içerisinde, ne yapacağını bilen ve geçmişiyle berâber coğrafya üzerinde söz hakkı şansı bulunan bir aktör.

Son gülen târih ve coğrafya olacak. Tüm duâ, ümit ve beklentimiz bu yönde… Demirel’in meşhur bir sözü vardı hani; “TAPULU ARÂZİME GECEKONDU YAPTIRTMAM!” diye. Bunu, Özal merhumun parti kuracağı söylentileri üzerine gazetecilere cevap olarak vermişti. Türkiye de, en fazla söz sâhibi olması gereken, dünkü vilâyetleri konumundaki bölgede karizmasını korumanın da ötesine geçecek kazanımlar elde edecektir. Buna inanıyoruz. Bu anlamdaki başarı için de her vesîleyle duâ ediyoruz. Çünkü bu başarıya bizim, bölgenin ve de 10 yıllardır rahat yüzü görmeyen Ortadoğu halklarının çok ihtiyâcı var. Bu noktada hepimiz, başta duâ olmak üzere elimizden ne geliyorsa yapalım inşâllâh…

Ortadoğu’nun durumu ve İslâm Âlemi’nin Osmanlı sonrası hâl-i pürmelâli hepimizin ortak trajedisi.Özellikle Filistin’le berâber gündemlerimizdeki yerini her zaman tâzeleyen, Bosna, Kıbrıs, Somali, Cezâyir, Azerbaycan vs. gibi arada nükseden cephelerle hassâsiyetini pekiştiren birlik-berâberlik, kardeşlik konuları duygu ve düşünce dünyâmızın başköşesinde yer almıştır. Doılayısıyla ilk mısrâlarımızda da hep bu hasret teması mevcuttur. Tüm edebiyât hayâtımıza bu ruh sinmiştir.

Bu gün bu vesîleyle, 80’li yılların başında yazdığım bir şiiri sizinle paylaşacağız. Geçen akşam Ahi ORİSYAD’ın Aşk-ı Mevlâ Gecesi’nde de söylediğim gibi, bu gündem değişmeden devam ede gelmiştir ama şimdi çok şükür, ülkemizin durumu, bu şiirin yazıldığı günlere göre çok iyidir. YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR. Hepimizin duâ ve gayretleriyle artık bu mesele çözülecek, hayâller gerçekleşme trendine girecektir. Belki hemen değil ama, en azından ümitvarız ve eskiye göre çok iyi noktadayız diye düşünüyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle söz konusu şiiri arz ediyor, beğeneceğinizi umarak, hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlıyoruz ves’selâm…