İslamiyet, ne kadar güzel medeniyet -

Ben naçizane böyle Ramazanlarda, kandillerde ve bayramlarda bu özel gün ve gecelerin insanlarımızı ve bütün İslam alemini nasıl etkilediğini, Müslümanların bu gün ve geceleri nasıl yaşadıklarını takip etmeye çalışırım. Camilerin dolup taşması, İslam aleminin coşması, kucaklaşması beni çok sevindirir.

Günümüzde görüntülü iletişim aletlerinin çok gelişmiş olması da dünyanın her yerindeki Müslümanların yaşantılarını takip etmemizi kolaylaştırıyor.

Bosna Hersek’teki, Kosova’daki, Arnavutluk’taki, Bulgaristan’daki velhasıl bütün dünyadaki din kardeşlerimizin camilere sığmayıpta, sokaklara taşması bizi çok sevindiriyor. Yunanistan gavurluğundan hiç taviz vermiyor. Başkent Atina, Avrupa’nın camisiz tek başkenti. Üç yüz bin civarındaki Müslümanlar yine bayram namazlarını sokaklarda ve statlarda kıldılar, bayramlaştılar.

Beni en çok heyecanlandıran ise Moskova Müslümanlarıdır. Son zamanlardaki her bayramda olduğu gibi bu bayramda yine yüz binleri camilerin dışında meydanlar bile almadı. Yıllarca dinsizliğin ve allahsızlığın başkenti olan Moskova şimdi sanki İslam kardeşlerimizin işgalinde gibi. Biz eskiden buralardaki dinsizlere “komünistler Moskova’ya” diye bağırırdık, meğer orasını Müslümanlar işgal etmiş. Putin din olgusunun millet ve medeniyet için ne kadar önemli olduğunu anlamış. Bu sebepten Rusya’nın şimdiki lideri Hristiyanlığı teşvik ediyor. Komünizmin tahribatını Panslavizm ve kilise teşkilatıyla silmeye çalışıyor.

Deniliyor ki, şu anda Rusya’da çarlık zamanından daha fazla kilise varmış, şaşılacak şey. Galiba bu vaziyet Müslümanlarda da uyanışa sebep oluyor. Moskova’da iki buçuk milyon Müslüman yaşıyormuş. Bunların kimisi Tatar, kimisi Azeri, kimisi Kazak, kimisi Özbek vesaire. Hepsini İslamiyet birleştiriyor. Bayramlar sanki toplanma, birleşme günleri oluyor. İşte, milletimizin ve dinimizin düşmanlarını kahreden de budur. Müslümanlar, camileri ve meydanları doldurdukça birileri çıldırıyor, mahvoluyor. Menderes, bir toplantı için Bağdat’a gittiğinde yanındakilerle beraber imamı azamın kabrini ziyaret ederler. Dua bittiği halde Menderes merhum eli açık hala dalgın dalgın durmaktadır. İkaz edildiğinde dalgınlığının sebebini anlatır “bu zat bin üç yüz sene önce yaşamış ama hala etkisi milyonlarca insanı sarmaktadır. Bu birleştirici güç ihmal edilmemeli” der.

Celal Bayar da Masonluğun hain etkisiyle din karşıtı olagelmiştir. Ama ömrünün sonlarına doğru itiraf ederek “İslamiyet’in birleştirici gücünü anlayamamışım” der. Doğu Perinçek’in kendi ağzından duydum “Mustafa Kemal dinsizdi. Bizde derhal İslamiyet’i bırakmalıyız.” Diyor. Bazıları da böyle tesbihin ipini koparacak ki dağılsın. Biz dağılmayacağız, çünkü Müslümanız, elhamdülillah. Saygılarımla.