Gülen Cemaati, Sayın Başkan’ın TÜSİAD ile arasının düzelmesini istemiyor. Zira araları düzelirse denklem bozulacak. Çünkü Kılıçdaroğlu darbe yapacak general bulamıyor. Bunun için patronlara bel bağlamış. Cemaatten yüz bulamadı. Patronlar da elinden kayıp gidiyor. Acaba şimdi hangi CHP’li çıkıp da “bu patronlar kâğıttan kaplanmış” diyecek,
TÜSİAD, ilanla, mal stoklarıyla, Ecevit’in Hükümetini devirdiği günler 1979 larda kaldı. Sayın Erdoğan TÜSİAD toplantısında çok önemli bir şey söyledi. “Zaman yumrukları sıkmak zamanı değil, tokalaşmak ve kardeşlik zamanıdır.” dedi. “El ele verip ülkemizi kalkındıralım.” dedi ve var mısınız? Diye sordu. Bunu söyleyince salondan şiddetli bir alkış geldi.
Sayın Erdoğan bu arada bir şeyler daha söyledi. “Gezide söylediklerinizi ve yaptıklarınızı unutmuş değilim.” dedi. 17–25 Aralık’ı… Ananasları, tespihleri, çapulcuları… “Buna rağmen beyaz bir sayfa açıyorum, kirletmeyin” demeye getirdi. Bir şans bir fırsat daha veriyorum, demek istedi.
Ve son bir not.
Gezi’de kaybettiniz.
17-25 Aralık’ta kaybettiniz.
30 Mart’ta kaybettiniz.
10 Ağustos’ta kaybettiniz.
Sanıyorum kendi aranızda oturup konuştunuz. Başkan bu ülkenin seçilmiş bir başkanıdır. Bunu herkes iyi bilsin ve bilmeyenler de öğrensinler.
O, bir salona girdiğinde herkes ayağa kalkacak. Kimse saygıda kusur etmeyecek. O, yerinden kalkıp kürsüye giderken de yine ayağa kalkılacak. Kimse ayakkabı bağcıkları ile uğraşıp edepsizlik etmeyecek. O’nun yanında kimse bacakbacak üstüne atmayacak. Terbiyesizlik yapmayacak. O, konuşurken uyur numarası yapılmayacak. Gözünü kulağını açıp dinleyecek.
Kemal Bey, çapulcular ve siz de buna dâhilsiniz.