CHP’NİN KADERİ AK PARTİ’NİN ELİNDEDİR -

            Seçimler Sonrası AK Parti adayı Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanı olarak yenin etti ve hemen göreve başladı. CHP’nin adayı Ekmeleddin Bey seçilemedi. Bu onun için bir başarısızlık sayıldı.

            Ekmeleddin Bey sağ kulvardan geçtiği ve aday oluşu nedeniyle partililerce pek kabul görmedi. Oysa CHP sosyal demokrasiye sadakatle devam ediyordu. Kongre seçim sonuçlarına göre partide bir çatlama oldu ise de Kılıçdaroğlu seçimden güçlenerek çıktı.

            CHP, ne söylediğini bilmeyen, derdini tam olarak anlatamayan konumdadır. Halkın karşısına daha net ve etkin politikalarla çıkmaya çalışmalıdır. Kılıçdaroğlu kongrede etkili bir konuşma yaptı. “CHP nerede duruyorsa orada durmaya devam edecektir.” dedi. Bu ifade adeta bir bağlılık yemini gibi oldu. Kendisi ve partisi için bir gelecek vaat ediyordu.

            CHP içinde çeşitli sol fikirlerin olması ve bunların birbirleri ile çarpışması partinin zor idare edilmesine sebep olmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun performansına baktığımızda durum pek parlak olmadığı görülüyor. Eğer biraz sağa ve Kürtlere doğru genişleyemezse ve akim kalırsa kendisine verilen destek daha ne kadar devam eder.

            Seçmen bir seçimden diğerine tercihini kolaylıkla değiştirmiyor. Kendini dini ve ırkı kimliği ile partiye bağlılığını devam ettiriyor. Bu bütün parti seçmenleri için geçerlidir. Partiler arasında mesafe koymak o kadar kolay değildir. Seçmenleri ikna etmenin imkânsız olduğunu CHP artık kabul etmelidir.

            AK Parti, “seçmene hâkim parti” niteliği ile 2002’den beri egemenliğini devam ettiriyor. İkditar partileri seçmene karşı duyarlığını kaybedince misyonunu tamamlamış olabilirler. Veya ortaya çıkan yeni sorunları çözmekte başarı gösteremezlerse, bu sefer otoriterleşirler, parti içinde bölünmeler başlar.

            CHP, gerçekten iktidar alternatifi olmak istiyorsa, bu AK Parti’nin performansına bağlıdır. CHP bunun için AK Parti’nin çeşitli sebeplerle ciddi ikditar aşınmasına uğrayacağı günü beklemelidir.

            CHP, ya yeni ittifak yapacağı partiler bulacak ya da geçerli politikalar üretecektir.

30 Mart yerel seçimlerde ve 10 Ağustos Cuhurbaşkalığı seçiminde diğer partilerle birlikte hareket etmiş, böylece bir deneyim kazanmıştır. Ama asıl amaç alternatif politikalar üretmektir.

            CHP buna ne kadar hazırdır? Bunu ben bilemiyorum. Çünkü gelecek seçimde anlamlı bir oy kaybına uğrarsak o zaman, Kılıçdaroğlu, istifa ederim diyor. Bu bir çaresizlik ifadesidir.