Siyonist dünya Erdoğan’a karşı İhsanoğlu’nu tercih ediyor -

Dünya Siyonistleri arasında şöyle bir deyim vardır “Biz, Adolf HİTLER’e karşı Stalin’i tercih ederiz.”

Siyonist’in Hitler nefreti o kadar büyük ki tarihin kaydettiği en acımasız ve kanlı diktatörlerinden Stalin’i bile Hitler’e tercih ediyorlar. Neden? Çünkü dünyada düşünüp planladıkları sisteme uyan diktatör Stalin’dir. Hitler ise uymuyor da ondan. Siyonist için, demokrasi, insan hakları, ülkelerin milli menfaatleri veya halkın tercihi falan hiç önemli değildir. Onlar için tek kriter Siyonist planları, Siyonist’in menfaatleridir.

Bu sebepten de Hitler’e karşı Stalin’i destekledikleri gibi Mısır’da Muhammet Nursi’ye karşı Sisi’yi Özgür Suriye’ye karşı Beşar ESED’i, Türkiye’den de Deniz Baykal’a karşı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Tayyip Erdoğan’a karşı da Ekmelettin İhsanoğlu’nu tercih ederler.

Sakın ha benim bu söylediklerimi yabana atmayın. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği süreci iyi takip etmiş olsaydınız, bana hak verirdiniz. Türkiye’de Siyonizm’in sesi Doğan Medyasıdır.

Doğan Medyası’nın Kemal Kılıçdaroğlu için ne kadar destek verdiğini hiçbir zaman unutmadım, siz de unutmayın.

Deniz Baykal o medya için şöyle demişti. “Yabancı bir ülke (İsrail) Türkiye’den bir şey isteyipte alamadığında, bizdeki bir takım medya (Doğan Medyası) vermeyen hükümetler aleyhinde kampanya başlatıyor. Bu ne demek oluyor? Diyeceksiniz ki, bu bir “komplo teorisidir”. Biliniz ki bu coğrafyada her şey komplodur. İran’daki Musaddık olayı komplo değil miydi? “Şeyh Sayit İsyanı” komplo değil miydi?” Deniz Baykal bu minval üzere konuşmasını sürdürüp gidiyordu da, konuşmanın her kelimesi Siyonist komploların en çarpıcı ifadesiydi. Siyonist böyle bir adamı CHP’nin başında hiç ister mi? Nitekim de yine bir Siyonist komplosuyla CHP’nin başından alaşağı ediliverdi.

Bir Siyonist katakullisiyle CHP’nin başına getirilen Kılıçdaroğlu eminim o dünyanın tamamen uyumunda bir adamdır. Şimdi bir Cumhurbaşkanı seçimimiz var. Kılıçdaroğlu’nun adayı Ekmelettin İhsanoğlu’dur.

Ben Kılıçdaroğlu’nun bu adamı daha önce hiç gördüğüne inanmıyorum. Onu Kılıçdaroğlu’na kim tavsiye etmiştir acaba?

Bence bunu anlamak çok kolay. Ya ABD’ye gittiğinde orada, ya Boğaz’daki bazı yalılardaki gizli toplantılarda, ya da Amerikan Elçiliği’ne tek başına çağrıldığında orada kendisine bu isim verilmiştir.

Bazıları “Pensilvanya önermiştir” diyorlar. Bence olamaz. Çünkü Pensilvanya’da “emir veren değil, emir alan” bir makamdır. Sadece koordineli çalışma ve “iftira kampanyalarında” destek olmak yardımları olur.

Bütün olaylar şunu gösteriyor ki, Siyonist baronlar düşünmüşler, taşınmışlar, kaşınmışlar şu Erdoğan “Çatlak sesini nasıl keseriz” diye İhsanoğlu’nu önermişler.

Sizce olur mu?

Eh, işte Siyonist’in ümidi. Ellerindeki o müthiş propaganda gücüyle “belki yuttururum” hikayesi. Bir insanın psikolojisi, kültürel kimliği otuz yaşına kadar oluşur. Her insan doğup büyüdüğü, çocukluğunu yaşadığı köyünü, mahallesini, sokaklarını, çocukluk arkadaşlarını, okulunu hiç unutamaz. Sahi askerliğini nerede yaptı acaba? Türkiye’ye Cumhurbaşkanı adayı olarak dayatılan şu adama bir bakar mısınız? Saygılarımla.