İlçe Emniyet Müdürü Osman Ünal’a veda
Turhal Kaynak hayatını kaybetti
Serbülent Avcu’dan “GELİN CHP’YE YENİDEN ÜYE OLUN” çağırısı
Alman ve İspanyol bisikletçilere Türk misafirperverliğini gösterdiler
Bu yazı 04 Temmuz 2014, Cuma 09:20:51 tarihinde eklendi. 266 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Din olmadan, millette olunmaz, devlette -1 -

Din olmadan, millette olunmaz, devlette -1

Var olan her şeyde dört illet vardır.

1-   Maddesi, 2- Sureti, 3- Faili, 4- Gayesi

İzah edelim, bir binayı ele alalım. Binanın maddesi, çimento, demir, tuğla v.s.’dir.

Sureti; yani şekli, dört duvar, pencereler, odalar, çatı falandır.

Faili; yani inşaat yapanlar, mimarı, mühendisi, ustası ve çalışan işçileridir.

Gayesi ise; ya okul, ya konut veya hangi hizmet için yapıldıysa odur.

Bir otomobil, bir uçak veya traktörde böyledir. Yani yaratılan her eşya, her canlı, her cansız bu dört illetten hali değildir.

İnsanda böyledir. İnsanın maddesi et, kemik, kan ve sudan meydana gelmiştir.

Sureti, yani şekli iki el, iki bacak ayak, bir baş, gövde vesairedir.

Faili, ise biz inananlara göre yüce yaratan yani “Allah” celledir.

Gayesi nedir peki?

Var olan her şeyin gayesini en iyi onun faili, yani ustası bilir. İnsan denen varlığında yeryüzündeki mevcudiyetinin gayesini en iyi onu yaratan bilir. Yani yüce Allah’ımız bilir, ona soracağız. Peki, nasıl soracağız? Tabiki bize gönderdiği yüce kitabı, Kur-anı Kerim’den öğreneceğiz. “Zariye suresi. Ayet numarası 56. “Ben insan,ı ve cin,i (başka bir şey için değil) ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”

Demek ki bizim yeryüzündeki varlığımız Allah’ımıza ibadet etmek imiş. Peki, bu nasıl olacak? Zamanımızı hep ibadetle mi geçireceğiz?

İmamı Gazali “kimyayı saadet” adındaki eserinde bu ayeti şöyle izah ediyor. O günün şartlarında Hacca giden bir yolcu düşünüyor yolcuyu taşımak için bir deve lazım. O devenin de bakıma, yani ota, suya ihtiyacı vardır. Hac yolcusu devenin bu ihtiyaçlarını temin etmek mecburiyetindedir. Peki, Hac yolculuğu sırasında bütün zamanını deveye bakmaya ayırsa da Haccın farzlarını yapmasa olur mu? Olmaz tabi. Hem deveye bakacak ki onu taşısın. Hem de hac görevlerini “tavafını vakfesini” yerine getirecektir de hac farizası yerine gelmiş olsun. Aynen insan da ruhunu taşıyan bir deve gibidir. Yani o vücut canını yani ruhunu taşıyabilmesi için yaşaması lazım. Yaşaması içinde gıdaya, suya, elbiseye, barınağa, yani eve ihtiyacı vardır. Ne kadar iyi beslenirse, ne kadar iyi korunursa, o kadar daha uzun, daha sıhhatli kulluk görevini sürdürebilir.

 

Dahası insan daha salim şekilde ibadetini yapabilmek için zati ihtiyaçlarını temin mesaisini ya parkende bizatihi ibadete devam ediyor sayılır. Yiyecek içecek ki yaşasın. Yaşasın ki ibadet ve kulluk görevini daha iyi yapabilsin. Evlensin ki çocukları, ailesi olsun. Yeryüzü Allah c.c. ya ibadet edenlerle dolsun. Müslümanlar çoğalsın. Müslümanlar çoğalsın ki, onlara ev, bark lazım olsun. Sonra İslam medeniyetini yaşayabilecekleri köyler, mahalleler, devletler olsun. Üzerinde dinlerini yaşayabilecekleri, camileri minareleri olan, ezanlar, okunan cumalar, ramazanlar, bayramlar yaşanan bir vatan olsun. İnanç her şeyi kaplamaktadır. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek