Hayatımızın en önemli aylarından birisini daha yaşıyoruz. Biz bugün oruç tutuyoruz. Saat üçten taa dokuza kadar oruç tutuyoruz. Su görüyoruz içmiyoruz bunca sıcağa rağmen. Suyun değerini anlıyoruz. Bir damla suyun ne kadar kıymetli olduğunu anlıyoruz. Bir gün bu nimetlere mahrum kalırsak başımıza gelecek sıkıntıları anlıyoruz. Evimizin musluklarından gürül gürül akan suya bakıp ağzımız kurumuş susuzluktan nefesimiz kokmuş olduğu halde, içmiyoruz. “Ya olmasaydı ne yapardık? Olmayanlar acaba ne yapıyor” diye düşünüyoruz.
Ekmek, yemekte yemiyoruz. Yollarda yürürken lokanta vitrinlerdeki yemekleri, dönen tavukları görüyoruz. Ama yemiyoruz. On sekiz saatlik açlığa dayanıyoruz. Akşama sofranın başına oturduğumuzda yüce Allah C.C. den izin bekliyoruz. Önümüzde yemekler, su ağızlarımız kurumuş midemiz boşalmış sabrediyoruz. Ezanı bekliyoruz. Bu arada “ya bu nimetler olmasaydı” diyoruz. Nimetin kadir kıymetini anlıyoruz. Tok iken aklımıza hiç gelemeyen nimetlerin değerini acıktığımızda kendisini bize hatırlatıyor. Aman Allah’ım “bir lokma ekmek, bir tas çorba, bir bardak su bilene ne kadar kıymetliymiş” anlıyoruz. Ezanı Muhammedîyi beklerken hem nimetin değerini anlıyoruz, hem de veren Allah C.C. ya şükrediyoruz.
Ya bu nimetlere sahip olmayanlar ne yapsın? Ya bu temiz suya sahip olmayanlar ne eylesinler. Sıcak çöllerde yaşayanlar işgale uğrayıp, sömürülmüş kardeşlerimiz neylesinler?
Ekmek yok, su yok, yemek yok… Ufukta bunlara ait bir iz bir ümitte yok. Neylesin bu insanlar? İşte on sekiz saat aç kalarak açların ve açlığın ne demek olduğunu anlıyoruz.
On sekiz saat susuz kalarak susuzluğun ne demek olduğunu anlıyoruz. Yardımlaşma ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını karşılamanın ne kadar önemli olduğunu oruç bize hatırlatıyor. Yoksa “tok açın halinden anlamaz” atasözümüzün de beyan ettiği gibi tok iken aklımıza hiç gelmeyen bunları oruç bize anlatıyor.
Oruç’un bize en değerli öğrettiği de “irade eğitimdir”
Her türlü nimete sahip iken, bu nimetleri yemeğe ve içmeye imkanımız var iken bu uzun yaz günlerinde inancımızın gereği yemiyoruz. Çatır çatır yanıyoruz susuzluktan ağızlarımız kuruyor, nefesimiz kokuyor, yine de sabrediyoruz. Bu çok güçlü bir irade eğitimidir. Böyle yazın en uzun ve sıcak günlerinde oruç tutabilenler hayatın muhtemel zorluklarına da tahammül edebilirler. İnsan hayatı inişli çıkışlıdır. Bazen parasız kalır bazen aç kalır. Bu durumlar sabır ve metanet gerektirir.
Hadi şöyle de bir misal vereyim. Genç ve yakışıklı bir delikanlı olduğunu düşünelim. Dişi şeytanlardan teklifler geldi. Sabır gerekir. Bu sabrı gösterebilecek güçlü irade lazım. İşte oruç bu eğitimi de bize veriyor.
Cenabı Allah C.C. bizi hayatın iyi gününe de kötü gününe de hazırlamak için orucu emretmiş. Saygılarımla