Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 06 Haziran 2014, Cuma 09:20:36 tarihinde eklendi. 336 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Parayı biz versekte, düşmana çalışmasalar! -

Parayı biz versekte, düşmana çalışmasalar!

Kimse bedava ülkesine bu kadar zarar vermez. Bunlara mutlaka para ödeyen birileri vardır.

Zaten bazılarında farkta ediliyor. Milli ve manevi değerlere ve de ülkesinin menfaatlerine uygun yazan ve konuşan gazeteci ve medyacı ne kadar tanıdığım varsa hepsi de maddi sıkıntı içerisindeler. Öbür taraftan ise her konuda bu ülkeye, bu millete hakaret eden milletimizin menfaatlerine sürekli karşı çıkan yazar ve çizer veya sanatçı güruhu ise para içerisinde yüzüyorlar. Bunlara mutlaka birileri dışarıdan yardım ediyordur. Üzerinden bir asır geçtikten sonra Abdülhamid karşıtı yazar ve çizerlere İngiliz ve Fransızların el altından maaş bağladıklarını öğreniyoruz. O zamanki emperyalistler Osmanlıyı yıkmanın yolu olarak Abdülhamid’i, yıkmakta düşünüyorlardı. Şimdide aynı planı uyguladıklarından adım kadar eminim. Şu anda devletimiz hayli zenginleşti. Bütçemiz müsait. Ülkemizde devletimiz aleyhinde ne kadar faaliyet yürüten yazar, çizer, gazeteci, televizyoncu, eğitimci, sendikacı veya sokak serserisi, anarşist, komünist, eşkıya varsa hepsini tesbit etsekte onlara maaş ödesek.

Hani parayı düşmandan alıpta ona çalışacağına bizden alsın, bu ülkeye çalışsın, olmaz mı?

Çok şükür artık paramız var.

“İngiliz’i, ABD’lisi, Siyonist’i” kadar olmasa da yine de bir şeyler verebiliriz.

Böylece “köprümüzü, havaalanımızı, kanalımızı, trenimizi, santralimizi, barajımızı” daha rahat yapabiliriz.

Şahsen ben emekli maaşımın bir kısmını vermeye razıyım. Bence daha karlı çıkarız. Eğer o yapılmaya çalışılan “yollar, köprüler, hızlı trenler, kanallar, santraller” daha akla gelen veya gelmeyen bütün büyük eserlerimiz yapılıpta devreye girdiğinde ekonomimiz katlanır, devletimiz daha zengin olur. Bizimde emekli maaşlarımız artar, haklı değil miyim?

Tekrar ediyorum, ben emekli maaşımdan bir kısmını bu satılıklara vermeye hazırım. Yeterki Türkiye’nin her atılımına, her yapmak istediği büyük esere karşı çıkmasınlar. Ortalığı yakıp, yıkıp ülkeyi tahrip etmesinler.

Kaç para istiyorlarsa verelim. Ne yani, “Gavurunkisi parada bizimkisi para değil mi?”

İçimizde ne kadar satılık adam varsa, hepsini de biz satın alalım. Yeterki, ülkemize huzur gelsin. Zaten eğer hainlerimiz beş sene huzur bozmasınlar, bu ülkeyi bir daha kimse tutamaz. Haklı değil miyim?

Ne diyordu Mevlana “Tilkinin kuyruğuna bastım, ses ağzından çıktı.”

Çıkan seslerin tonu, noktası ne olursa olsun devleti bu ülkeyi batırmaktır. Dikkat ederseniz de seslerin ve sözlerin patenti Londra, New York veya Tel Aviv menşeilidir. BBC ile CNN ile Der Spiegel ile aynı dili konuşanların aynı gayede buluşanların bu milletle ne alakası olabilirki. Tekrar ediyorum “Bu satılmışları biz satın alalım.”

Ben emekli maaşımdan biraz verebilirim.

 

Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek