AK Parti’ye karşı, Sayın Başbakan’a takıntısı olanlara bir çift sözüm var. Ülkemize, demokrasiye ve kendinize zarar veriyorsunuz. Doğru ve haklı sözleriniz bile, dikkate alınmıyor. Onlara “Gürültücü azınlık” deniyor. Ülkemizin kaderine yön veren “sessiz çoğunluk” sizi duymuyor
Sayın Başbakana düşmanlık demokratik siyasette pirim yapmıyor. “Gürültücü azınlığın” eylemcilerinin akıl ve ahlak dışı gösterileri AK Parti iktidarını duyarsızlaştırıyor. Çoğulcu olması gereken demokrasiyi tekliğe indiriyor.
Bu nefret üreticileri kimlerin güdümünde oldukları az çok bellidir. Bunların vücut salgıları onları sapkınlığa saldırganlığa ve nefret üretmeye yönlendiriyor. Hiçbir seçimde üstün gelememenin ezikliği onları çılgına döndürüyor. Askeri vesayetin sona ermesi ve kalıcı hale gelmesi, onlarda öfke yaratıyor olabilir. Cemaat olarak sunulan örgütün AK Parti üzerindeki hırsı bittiğinden, ülkemizin istikrarlı büyümesinden öfkelenmiş, nefret üreticilerdir.
Sessiz çoğunluğun her fırsatta seslendirdiği “Tayyip’i size yedirtmeyeceğiz söylemini “gürültücü azınlık” mensupları bir değerlendirmelidir.
AK parti, askeri vesayeti, bazı yüksek komutanları diplomatik bir ortamda, yasal sınırlar içinde her gün birkaç adım geriye iterek yıktı.
Hükümet partisi, halkın yüzde elli desteğini alarak, PKK ile müzakerelerde 30 yıllık bir savaşı bitirdi. Kürtçenin kapılarını açtı ve her tarafta konuşulur oldu. Andımızı, askeri törenleri kaldırdı. Başörtüsünü kamu kurumlarına sokmayı başardı. 100 yıllık Ermeni sorunu için bir taziye yayınlandı. Ülkemiz dünyada takdir topladı.