Bu ülkeyi arka kapıdan ele geçirmek isteyenler -

Bu ülkeyi dolambaçlı yollardan ele geçirmek isteyenler var. Veyahut da çoktan ele geçirmişlerde, şimdi ellerinden kaçıranlar var. Ellerinden kaymakta olan Türkiye’yi yeniden esir etmeye çalışanlar var. Bunu da normal yollardan değil de alttan, üstten, yandan, arka kapıdan, çaktırmadan yılan gibi, köstebek gibi, sansar gibi, tilki gibi deneyenler var.

Ey emperyalizm alçakları eğer bu ülkeyle bir işiniz varsa, kapısına gideceğiniz makam bellidir. Bu ülkenin bir başkenti var. Bu başkentte ikamet eden idarecilerimiz var.

Cumhurbaşkanımız var, başbakanımız var, bakanlarımız, diplomatlarımız var. Kimin hangi ülkenin bu ülkeyle bir işi bir derdi, bir problemi varsa muadil makama müracaatını yapar. Eğer işinde ve derdinde bir alçaklık, bir hainlik, bir hınzırlık yoksa problemi mutlaka çözülür. Çünkü bu milletin kendisi de idarecileri de makul yani akıllı ve munis insanlardır. Anlaşmalarına da sözlerine de, taahhütlerine de sadık kalırlar. Kahpelik bilmezler.

Daha açık konuşalım. Eğer İsrail’in, Amerika’nın, Almanya, İngiltere’nin Türkiye’yle bir işleri varsa müracaat edecekleri makam ve kişiler bellidir.

Doğru gidecekler başbakana dertlerini anlatacaklar. Çünkü Türk milleti vekâletlerini bunlara vermiştir. Şerefsizliğe, namussuzluğa gerek yok.

Bütün bunları neden yazıyorum?

Son yedi sekiz aydır ülkemiz üzerinde her türlü alçaklık denendi. Önce, İstanbul Taksim’de bir isyan başlatmak istediler. Bu taksim isyanının içerisinde, her safhasında yabancı ajanların işaretleri görünüyordu. Daha açığı ABD’nin ve İngiliz’in ileri gelen ve Yahudi Mason Sermayeli haber ajansları ve de bizdeki sermaye müşterekleri olan ülkemizin önde gelen şirketleri vardı.

Olmayınca, böyle günler için besledikleri, ellerinin altında bulundurdukları Pensilvanya esturmanını devreye soktular. Yine daha önceden planladıkları gibi ana muhalefet partisinin başına, her istediklerini yapacak her istediklerini söyleyecek bir acayip adamı getirdiler. Onu seçimden önce Amerika’ya çağırdılar. Pensilvanya bülbülüyle irtibatlandırıp anlaştırdılar.

Seçimde ne söyleyeceklerini ezberlettiler. Gerekli malzemeyi heybesine doldurdular. Yetmedi bura da elçiliğe gizlice çağırıp orada da gerekli tembihatı ve eğitimi ve de eksersizi yaptırdılar. Sadece hesap edemedikleri bir şey vardı, o da Türk milletinin büyüklüğüydü.

Türk milletinin dağdaki, kırdaki çobanı şehirdeki profesöründen çok daha ‘Arif’tir.

‘Arif’ anlayışlı demektir. Uzaktan baktığında eşekle beygiri ayırt edebilir. Oyunu görür. Anadolu’nun fakir ama onurlu halkını Yahudi sermayeli yalancı dalavereci medya kandıramaz. Yahudi sermayeli medyanın yalanlarına sadece kültürü ve ahlakı bozulmuş, Türk İslam çizgisinden çıkmış kitleler kanar. Geçmişte Menderes’e, Özal’a atılan iftiralara da Türk milleti kanmamıştı “on iki uçak dolusu altınla yakalandılar” alçakça yalanına da inanmamışlardı.

Bu milleti bundan sonra da kandıramayacaklar.

Elbette her devlet bir başka devletle iş yapar çıkarlarına uygun anlaşmalar olur.

Ama şunun bunun üzerinden bu ülkeyi esir almaya çalışmak alçaklıktır. Bu millete yapamazlar. Başbakanın kapısına gitsinler. Saygılarımla