Türkiye’de darbe dönemleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne çok pahalıya mal oldu. Türkiye’nin önü tıkandı ve dünyada prestiji azaldı. Ülkemiz her bakımdan çağın gerisinde kaldı.
CHP’nin tertip ettiği 27 Mayıs Darbesi tarihimize kara bir leke olarak geçti. Halkımız Rahmetli Menderes’e sahip çıkamadı. Postal yalayıcılar, Menderes ve arkadaşlarını şehit ettiler. Özal’ı da gözümüz önünde zehirleyerek şehit edip elimizden aldılar. Yetmedi. Geleceğin lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu da alçakça şehit ettiler.
Çilekeş milletimiz, atılımcı, değişimci Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kolay kavuşmadı. O milletimizin değerini ve inancını temsil ediyor. Türkiye’yi 21. yüzyılın da iddialı ülkeler arasına sokuyordu. O’nu sandıkta bir türlü yenemediler. Çünkü millet iradesini arkasına almıştı. 11 yılda yapılan her seçimden oyunu artırarak çıkmıştır. Sandığın prestijini artırmıştır.
27 Nisan Muhtırası’na karşı Erdoğan dik durdu. Karşısındakiler bir sonuç alamadılar. Türkiye’ye karşı odaklarla işbirliği yaparak Gezi Parkı Olayları’nı düzenleyenler oldu. Bunlar demokrasiyi şiddet eylemleri ile devirmeye çalıştılar. Ama olmadı. Başaramadılar. CHP her seferinde milletin oyları ile iktidara gelmiş bir demokrat liderle karşı karşıya gelmiştir. Burada da bir türlü halkın oyları ile iktidar olma başarısını gösterememiştir.
Şimdi de devletin içinde çöreklenmiş muhteris bir kadro ile 17 Aralık’ta başladıkları bir darbe teşebbüsü ile demokrat ve meşru bir hükümeti devirmeye kalkıştılar. Her defasında Başbakan Sayın Erdoğan açık, tavizsiz bir dik duruşuyla Allah’a ve millete sığındı.
Şimdi de telefonu olanları dinleme alışkanlığı ortaya çıktı. Telefon özel bir konuşma aracıdır. Ama kimle ne konuşulduğu tespit edilip onun aleyhinde kullanılıyor. Başbakan eşi ve çocukları ile ne konuştuğunu ahlaksızca dinleyip yayar oldular. İşte bu kabul edilemez bir durumdur. Milleti aptal yerine koymaktan hiç utanmıyorlar.
Bazı partiler bunu çok istismar ettiler. Halkımız bu izinsiz dinlemelere hiç inanmadı. Bu dinleme kayıtları ile seçim kazanılamaz. Millet bu defa kararlı görünüyor. İradesine ve demokrasiye sahip çıkacaktır. Bu sefer, Başbakanımız Sayın Erdoğan’ı kimseye yedirmeyecektir.