Özgür Kaya’dan Babaeski’de 3-0 kahvaltısı

Özgür Kaya düzenlenen kahvaltılı toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Değerli Babaeskililer, sevgili Cumhuriyet Halk partililer, değerli yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım. Hepinizi gelecek güzel günlere inancımla, Cumhuriyet Halk partisine inancımla, 3-0’a  olan inancımla selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.  Bu yola çıktığımızda, Cumhuriyet Halk Partisi burjuva partisi değildir. Cumhuriyet Halk Partisi halkın partisidir. Cumhuriyet Halk partisi masa başında siyaset yapmaz, halkın içinde siyaset yapar dedik ve onun içinde bugün burada sizlerle birlikte bir aradayız. Lüleburgaz’da kurduğumuz mahalle komitelerinde seçim kararı aldığımızda aday kararı çıkarma kararı aldığımızda bu görev bize verildiğinden dedik ki as olan bizim vekil seçilmemiz değil, as olan Cumhuriyet Halk partisinin Kırklareli’nde 3-0 yapması, Türkiye’de iktidar olmasıdır. Öyleyse ne yapacağız, gündüzleri çarşıyı pazarı dolaştık ve halkımızdan partimize oy istedik. On lira harcama yaptıysak 8 lirasını partimize harcadık, 2 lirasını adayımıza harcadık. Biz çalışmalarımıza başladığımızda Adalet ve Kalkınma Partisi de bizimle beraber çalışmalara başladı. AKP üç tane bilboardlara reklam astı, biz 13 bilboardlara reklam astık. AKP Lüleburgaz’da 40 tane pankart astı, biz 140 tane pankart astık. AKP 20 bin bildiri dağıttı, biz 80 bin bildiri dağıttık.  Baktılar ki Lüleburgaz’da bizimle uğraşamayacaklar o zaman da biz Kırklareli’ne gidelim, dereköye gidelim, Kofçaz’a gidelim dediler. Ama bilmiyorlar ki gittikleri yerlerde Cumhuriyet Halk Partisinin neferleri çoktan o kaleleri fethetmişlerdi. Gittiler Kofçaz’da, Demirköy’de, Vize’de, Pınarhisar’da Babaeski’de bizim afişleri gördüler. Kofçaz’da Mustafa Kemal Atatürk’ü gördüler. Vize’de 6 oku gördüler. Pehlivanköy’de cumhuriyet Halk Partisini gördüler. Pınarhisar’da Özgür Kaya’yı gördüler ve bunu hazmedemediler.  Valilikten karar çıkartılar afişlerimiz, pankartlarımızı yasaklatırdılar. Dediler ki bu pankartlar, bu afişler inecek. Polis nezaretinde pankartlarımızı, afişlerimizi indirmeye başladılar.”

Özgür Kaya konuşmasına daha sonra şöyle devam etti; “AKP iktidara geldiğinden bu güne, çiftçinin maliyetleri % 400 artarken, pirincin, ayçiçeğinin, buğdayın fiyatı sadece % 40 artı. Ürettiği ürünün masrafını bile karşılayamayan çiftçi her geçen yıl daha fazla zarar ediyor. AKP hükümetinin açıkladığı taban fiyatları bırakın piyasayı düzenlemeyi, tüccarın fiyatının bile altında kaldı. Zamanında ödenmeyen mahsulün paraları, çiftçiyi bankaların ve tefecilerin kucağına itti ve her geçen yıl daha fazla zarar eden çiftçi, topraklarını yok pahasına satma yoluna itildi. Devletten yeterli desteği alamayan, bankadan çektiği krediyi ödeyemeyen çiftçi, AKP hükümetinin RANT bölgesi diye hedef gösterdiği Trakya'ya gelen, -çiftçilikle alakası olmayan- para babalarına topraklarını satmak zorunda kaldı. Azalan araziler ve para kazandırmayan çiftçiliğin sonunda köylerde geçinemeyen gençler, köylerini terk ederek asgari ücretle çalışmak için tekstil fabrikalarının kapılarında kuyruklar oluşturmaya ve en düşük ücretle, sendikasız ve güvencesiz çalışmaya başladılar. Diğer yandan Köylüye verilmeyip şirketlere verilen uygun şartlardaki hayvancılık teşvikleri de TRAKYA köylüsünün üstündeki topraklarını satış baskısını artırdı. Çocuğuna düğün yapmak, kredi borcunu ödeyebilmek ve geçinebilmek için Trakya çiftçisi topraklarını yok pahasına elden çıkarırken sadece bir şirkete 280.000 dönüm arazisini satmak zorunda kaldı. Koyunla keçiyi ayırt edemeyen bu "RANT YATIRIMCILARI" satın aldıkları bu toprakları tekrar Trakya köylüsüne icara verdiler. Hayvan çiftliklerinde ise topraklarını satan bu çiftçileri ve onların çocuklarını asgari ücretle çalıştırmaya başladılar. Trakya köylüsüne düşen kendi toprağında köle olarak çalışmak ya da hayvan çiftliklerinde hayvan pisliği temizlemek oldu.”

Haber Merkezi