Çok yürek tek nefes olalım

Gülay Tülüş; “Cumhuriyet Halk Partisi’ne Gönül Veren Dostlarım, Konuşmama başlarken Yaşar Kemal’in vasiyetini sizlerle paylaşmak istiyorum; "Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar." Bu dizelerle kendisini saygı ve rahmetle anıyorum.  Haziran ayında bizler, demokratik ve güçlü Türkiye’ye karşı diktatörlükle yönetilecek Türkiye arasında seçim yapacağız. Bu sebeple, önümüzdeki seçimler kritik önem arz etmektedir. Geleceğimize yön verecek olan güç, yetişmekte olan gençlerimizde mevcuttur. Haziran 2013’te filizlenen gezi ruhu, bunu gün yüzüne çıkarmıştır. Gezi direnişinde varlığını gösteren gençlerimiz için, aydınlık yarınlar inşa etmek boyun borcumuzdur. Gelin, hep birlikte, öncelikle bu borcu yerine getirmek için, BİZ olarak, el ele seçimlere hazırlanalım.  Geleceğimizi tayin edecek bu seçimlerde büyük sevdamız Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşıyalım. Aydınlık, çağdaş, Atatürk ilke ve inkılaplarına temelden bağlı, tam demokratik Türkiye için; geleceğimiz, çocuklarımız, umudumuz için aktif görev ve sorumluluk almak zamanıdır. Birikimli, üretken, başarıya giden yolun emek ve çalışmaktan geçtiğini bilen ve bu yoldan vazgeçmeyen bir duruşla aydınlık geleceğimiz için sağlam adımlar atmalıyız. Çevreyi, tarihi, sanatı, sporu, emeği ve kadını merkeze alan politikalarçevresindesosyal adalet, sosyal yardımlar, emekliler, taşeron sistemi, sağlık güvencesi, çocuk işçiler, tarım, YÖK yasası, parasız eğitim, insan hakları, rantı değil insanı önceleyen çağdaş kentleşme anlayışıyla sağlam politikalar üretmeliyiz. Türkiye'yi savunmak CHP’yi savunmaktan geçer. CHP kültürüyle yetişmiş, siyaset bilinci yüksek, toplumla barışık, özü sözü bir, partiyi iyi tanıyan, seçim öncesi ve sonrası toparlayıcı görevi üstlenmiş ve üstlenecek, CHP kimliğini asla unutmayacak, seçimlerin lehte ve aleyhte sonuçlarını kaldırabilecek adaylarla Haziran seçimlerine yürümeliyiz. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; Mümkün müdür ki, bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer yarısı göklere yükselebilsin...

Aktif siyasette kadınlar politikanın özünü ve yürütülmüş biçimini değiştirme gücüyle, halkın yaşamını olaylaştırma sorumluluğunu üstlenmiş temsilcilerdir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da söylediği gibi; hayatın tüm acısını, yoksulluğun bütün faturasını, siyasetin acımasız bedelini kadınlar öder. En büyük kaygı ve kuşkuyu kadınlar taşır. Demokrasi için kadının siyasette aktif rol alması şarttır. 2002 yılından bugüne Ak Parti iktidarında eve kapatılmaya, şiddet görmeye, namus cinayetleriyle yok edilmeye, iş hayatından uzaklaştırılmaya zemin hazırlayan yasal düzenlemelerle sınırlarını kendileri çizdikleri alana sıkıştırılmaya çalışılan kadınların sesi olmalıyız. Bu, sadece biz kadınların değil, erkeklerin de görevidir. Hep birlikte, güzel olanı, sevgi ile yakalayacağız. Siyaseti, insan ve doğa odaklı yapıyorsanız, yaşanan her an bunu gerçekleştirecek sınırsız olanaklar ve olasılıklarla doludur. Öyleyse yapacak tek şey kalıyor; bunu görmek, bilmek ve çalışmak. Daha çok çalışacağız. Hep birlikte çalışacağız. Bu uğurda gelin aklımızı, vicdanımızı ortaya koyarak var gücümüzle çalışalım; Türkiye'de nefreti örgütleyenlere karşı sevgiyi örgütlemeye adayım. ÇOK YÜREK TEK NEFES olarak Haziran’da sandıktan zaferle çıkalım.”

Ertan BAYER