Tır devrildi, köylü kurtardı
Vali Birol Ekici, şehit ailelerini ziyaret etti
Bugün su kesintisi olacak
HEM’de kursiyerler belgelerini aldı
Bu haber 20 Ağustos 2014, Çarşamba 09:20 tarihinde eklendi. 1165 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

DAYKO’dan önemli açıklama

Doğayı Yaşatma ve Koruma Derneği (DAYKO) Kırklareli İl Temsilcisi Göksal Çiğdem, Kırklareli’de yaşanan kene vakası ile ilgili açıklama yaptı.
DAYKO’dan önemli açıklama

Doğada Keklik ve Sülün’ün azaldığı zaman kenelerin çoğaldığını belirterek, ormanların yok olması nedeniyle de doğanın dengesinin bozulduğunu söyledi.

Çidem yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Yozgat Üretme Çiftliği'nde üretilen bin keklik, "2014 Yılı Doğaya Keklik ve Sülün Yerleştirme Eylem Programı" kapsamında Kofçaz ilçesine bağlı Kocayazı köyünde doğaya salındı. Amaç bölgedeki keklik popülasyonunu arttırarak kene ile mücadele etmek. Çünkü; Basında yer alan haberlere göre merkeze bağlı Düzorman köyünde  KKKA  dan ölüm yaşandı. Biyolojik mücadele de keklikler oldukça önemli bir yere sahip.  Keklikler yılda 1 milyon süne ve kene yiyor.   Doğada ki dengeyi korumak biyolojik mücadele ile  mümkün.  Kofçaz Kocayazı köyü bölgesinde doğaya bırakılan ve  3 yıl avlanması yasak olan kekliklerin korunması nasıl yapılacak.? Bölgede RES yapımı başlamak üzere. Ancak ruhsat alanı içerisinde 3 Yıl mutlak korunması gereken, biyolojik mücadele için doğaya bırakılan keklikler var. 7/24 Koruma yapılacağını duyuran kurumlar, ihbar ve bilgilendirme    için    iletişim bilgilerini bir an önce kamuoyu ile paylaşmalı, köylerde afiş ve broşürler ile duyurmalıdırlar.  “Saldım çayıra, mevlam kayıra” olmamalı. Veya  4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunun 28 inci maddesi kapsamında belirlenen tazminat bedelleri de çözüm olmayacaktır.  Etkin adli ve idari tedbirler uygulanarak,  Yöre insanının bilgilendirilerek, destek alınarak     ekolojik dengenin bozulmasını önlemek esas olmalıdır. Aynı bölgede Kekliklerin yanı sıra koruma altında bulunan Avrupa kırmızı orman Karıncası yuvaları mevcut. Trakya Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından yürütülen proje kapsamında  çalışmalar devam etmektedir.   Keklikler kadar önemli olan bu karıncalar, Bir karınca kolonisinde ortalama 300 bin adet karınca yaşar.  Ortalama 300 bin karınca bulunan bir kolonide   Karıncaların bir yılda topladıkları bu besinin % 60’ ını zararlı orman böcekleri teşkil etmektedir. Tek bir orman karıncası yuvasındaki bireyler bir yılda 20.000 kadar böcek yerler. Bunların büyük bir çoğunluğu tırtıl, çekirge ve kenelerden oluşmaktadır.  Şu anda bölgede 10 Adet RES  faaliyette. 100 den fazlası içinde ÇED süreci devam ediyor. AB’nin Bulgaristan-Türkiye Sınır ötesi İsbirliği Programı kapsamında desteklenen,   Yıldız Dağlarında  uygulanan “TR 06 02 16 Yıldız Dağlarında Biyolojik Çesitliliğin  Korunması ve Sürdürülebilir Gelistirilmesi Projesi 2009 da tamamlanmış olup, sonucunda raporlar hazırlanmıştır.  Ancak Hazırlanan ÇED  proje dosyalarında  belirtilen kaynaklarda 2 yıl süren proje sonucunda hazırlanan kaynaklar  değerlendirme aşamasında dikkate alınmadığı ortadadır. Nitekim Final avifauna tr Raporunda  “ Palaearktik bölgenin ana kuş darboğazlarından birinin üstünde yer aldığı, bu nedenle, bölgede rüzgâr santralleri inşa edilmesi tüm biyocoğrafya bölgesindeki avifaunayı çok ciddi olarak etkileyeceği  olumsuz sonuçlar doğuracağı, Yıldız Dağları’nın kuş göç yolları açısından stratejik konumu  göz önüne alınarak bölgede rüzgâr santrali kurulumundan kaçınılması gerektiği  raporlarda yer almıştır.  Bilimsel raporlarda yer alan verilere bakıldığında, kuşlar RES lerden olumsuz etkileniyor, hatta ölüyor.    RES  sahasına biyolojik mücadele için, 1000 adet keklik bırakırken RES ler için olur ve onay veren kurumlar kararlarını yeniden gözden geçirmelidir.  Sonuç olarak kenesiz bir dünya olmayacağına göre  kenelerle mesafeli, ekolojik dengeyi koruyarak, biyolojik yararlıları koruyup çoğaltarak, zararlılar ile biyolojik mücadele yapmalıyız.  Yoksa her şeyi kimyasal zehirle  yok etmeye çalışırsak, sonuçta kendimizi de zehirlediğimizi  bilmeliyiz.   Ekolojik dengenin bozulması, doğal varlıkların ve yaşam alanlarının  kar etmek hırsıyla yok edilmesiyle  canlı yaşam yok oluyor. İntihar ediyoruz. İflasa giden bir süreç yaşıyoruz.  Doğal varlıkları, günlük çıkarlar uğruna  yok ederek kendi ellerimizle sonumuzu hazırlıyoruz. İsviçreli Zoolog Louis Agazziz’in “Bilimsel gerçeklerin belirli bir azınlığın tekelinde bulunmasının durdurulması ve hayata geçirilmesi zamanı gelmiştir; çünkü artık öyle bir aşamaya gelinmiştir ki bu gerçekler mevcudiyetimizi ilgilendirmektedir.”

 

Haber Merkezi

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek