33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu haber 15 Haziran 2012, Cuma 09:17 tarihinde eklendi. 4990 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

“Mindere hayat olarak bakmaya başladım”

 “Mindere hayat olarak bakmaya başladım”

Arif Arıca Lüleburgaz Ticaret Meslek Lisesi Biyoloji Öğretmeni, Sağlık Bilgisi Öğretmeni ve Güreş Antrenörü.

Sporcu kişiliğiyle olduğu kadar sıradan öğretmenler gibi olmayışıyla da beğenileri üzerine topluyor. Arif hocayla güreş üzerine konuştuk ve aynı zamanda eğitim sistemine bakış açısını da öğrendik.  
Konuşacak çok şeyimiz var hocam, ama öncelikle okurlarımıza sizi tanıtalım. Buyurun…

Alışa gelmiş şekilde cevap vermek istemiyorum bu soruya. Yani önemli olan benim “şurada doğdum, burada okudum” vb. şeyler söylemem değil. Daha ziyade ben kendimi şöyle tanıtayım. Bir düşünürün dediği gibi “ Hayattan korkarsan hayatı seyredersin, korkmazsan hayatın içinde olursun” Ben hayatın içinde olan biriyim. Keşkeleri olmayan, öğrenmeyi, daha da önemlisi öğretmeyi seven biriyim. Zaten bu nedenden dolayı da öğretmen oldum.

Güreş her zaman tehlikeli ve çok ilgi görmeyen bir spor dalı olarak görünür. Peki, siz neden güreşi seçtiniz?               

Şöyle başlayayım. Doğuluyum ve yaşamımın çoğunu geçirdiğim yer şirin bir Anadolu kenti. Ülkenin diğer yerlerinde olduğu gibi memleketimde de insanların en büyük servetleri onurlarıdır. Hayattaki dik duruşlarıdır. Ben bu onurlu insanlar içinde büyüdüm. Yaşadığım yerdeki pehlivanlar hem timsali, hem taşıdıkları unvanın ağırlıklarını bilen ona göre hareket eden insanlardır. Bunlar bana iyi birer örnek olmuştu.                Ben güreşmeye başladığımda güreşin sadece bir görüntü olmadığını, bir yaşam olduğunu anladım. Minder yaşam alanıydı ve minderdeki müsabık benim. Yaptığım müsabaka bu toplumun içinde nasıl durmam gerektiğini öğretiyordu. Bunu daha iyi açıklamak için şöyle bir örnek veriyim. Bir müsabaka esnasında son 8 saniye ve ben yenik durumdaydım ama hala direniyordum. Maç sonucunda rakibimi yenmiştim. Bu bana hayatta pes etmemeyi, eğilmemeyi öğretti. Bir komutanın dediği gibi “ Ya bir yol yapacaksın, ya bir yol bulacaksın”  bu söz benim yaşam felsefem oldu.

Güreşte gelmek istediğiniz yer ve amacınız nedir? 

Amacıma gelince bunu da bir örnek vererek açıklayayım. “ H.z İbrahim ateşe atılmak üzere, o sıra bir karınca ateşin yandığı alana doğru hızla gitmekteyken biri durdurur.                                                                                                                                    –Nereye gidiyorsun?                                                                                                                                                                                                                                    -H.z İbrahim’in ateşini söndürmeye                                                                                                                                                                          - Bu ağzındaki suyla mı?                                                                                                                                                                                                                                                         -Evet                                                                                                                                                                                                                                                              -O ateş bir damla suyla sönmez boşuna gitme                                                                                                                                                                                                                    - Hayır, ben gerekeni yapayım gerisi Allaha aittir”                                                                                                                                                                Güreş Türk milletine ait olan bir spor dalıdır. Tüm sporlar güzeldir ama benim ulusuma ait olan benim için daha güzeldir. Güreşin bir adabı vardır. Adabı öğretmek gerek. Güreş sadece minderde ya da çayırda rakibini yıkmak değildir. Güreş güç ve aklın muhteşem birlikteliğinin yanında mütevazı olmayı, ezmemeyi ve saygıyı öğretir. Toplumumuzun buna ihtiyacı var. Bunları yeni yetişen nesle aktarmak görevim.

Kısa zaman içerisinde Ticaret Meslek Lisesi Güreş Takımı okuluna başarılar getirmeye başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Evet, bu bölgede göreve başlamamın üstünden daha çok geçmedi. Başarı benim değil gençlerimizindir. Anadolu’da bu bölge pehlivanları ile tanınır. Bu gençlerin genlerinde bu pehlivanlık var eminim. Atalarının yaptıkları gibi bu takım içerisinde de uzun yıllar ismini pehlivan olarak duyuracak gençler çıkacaktır. Hedefim tabii ki Türkiye şampiyonları, Avrupa Şampiyonları ve Dünya Şampiyonları çıkarmak ama asıl amacım çocuklarımı kutsal saydığım bu yola çıkarmaktı bunu da kısa zaman içerisinde başardım. Bu gençlerde ilerde daha çok genç arkadaşımızı bu yola çıkaracaklar. Bunu başara bileceklerine inancım sonsuz. 

Bir öğretmen, bir sporcu olarak eğitim sistemine bakış açınız nedir?                                                                                                             Bence çocuklarımızı öncelikle bilgiye acıktırmamız lazım. Çünkü aç olmayan insan yemek yemez. Bu tür despot bir sistem bana ters geliyor. Çocukları bir bilgiye bağlamaktan çok birey yetiştirmeyi savunuyorum. Düşünce ve fikirlerinde özgür gençler yetiştirmemiz lazım. Gençlerimizin topluma da ters düşmeyen bir özgürlük içinde olmaları gerekir.                                                                                                                                       

Hocam bana vakit ayırıp, sorularıma içtenlikle cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Ticaret Meslek Lisesi Güreş Takımı olarak başarılarınızın daim olmasını dilerim.

Genç ve başarılı öğrencim Şuayip Evin, bana bu fırsatı sağladığın için ben teşekkür ederim. Hayatında hep başarıları yakalaman dileğiyle.

Söyleşi ve fotoğraflar: Şuayip Evin

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek