Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu haber 25 Mart 2014, Salı 09:08 tarihinde eklendi. 1957 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

TRAKYA HALKI ÖLÜYOR!

Ergene Nehri’nin doğduğu noktadan, denize döküldüğü noktaya kadarki 283 kilometre de yaşanan sorunlar.
TRAKYA HALKI ÖLÜYOR!

Hakan DEDEOĞLU

Doğduğu noktada, suyu içilebilir olan ve ergenlik, doğurganlık ve üretkenlik gibi anlamlara gelen Ergene’nin Tekirdağ itibarıyla zehirlemeye, yok etmeye başlaması çok önemlidir. Ülkemizin en kirli nehri olan Ergene ilk önce Trakya’nın, sonrada Türkiye’nin sorunudur. Bir zamanlar bereket saçan Ergene artık ölüm saçan bir hale dönüşmüştür.

Geçtiğimiz günlerde, HaberTürk TV’den İlknur Adalı Ergene Nehri’ndeki sorunlarla ilgili olarak, Çorlu Sağlık Mahallesi’nden ve sonrasında Uzunköprü’den aktardıkları görüntülerle sorunları gündeme taşıdılar. 

Trakya’nın atardamarı olan Ergene’nin kirlilikle beraber toplardamara dönüşmüş hali, bölge insanının içinde bulunduğu durumu özetlemektedir. Topraktaki verimlilik yok edilmekle birlikte insanlarımız hızla ölmektedir. Bu, intiharın bir başka biçimidir. 

Sanayileşmeyle birlikte Çerkezköy’den, Trakya’ya giren kirlilik Çorlu’ya, Muratlı’ya, Lüleburgaz’a doğru yayılmıştır. Yıllarca iş-aş konusunun yanlış anlaşıldığı artık açıktır. İstihdam yaratmak adına başlatılmış gibi gösterilen süreç, Trakya halkını yok eden bir şekle dönüşmüştür. Bugün yaşananlar ne yazık ki “ İstanbul’un taşı toprağı altın” diyen zihniyetin neden olduğu sorunların uzantılarıdır. Öncelikle İstanbul’u yok edenler, gelinen noktada Trakya’yı bitirme yarışı içindedir.

Maalesef bugün ülkemizde en kolay şey ölmek! En yakınımdakinden, tanımadığım yurttaşa kadar karşılaşılan sorunlar o kadar fazla ki insanlarımız çaresizlik içinde oradan oraya koşturuyorlar. Bu, bir gün Ali İsmail bir diğer gün Berkin oluyor. Kanser hastaları ise ölümden kaçmak için mücadelelerine her yeni günden, adeta yeniden başlıyorlar. Hastalıklarına çare bulabilmek için, Edirne’de Trakya Üniversitesi, İstanbul’da ise Çapa ve Cerrahpaşa’da hastalıklarına çare arıyorlar. Parası ve imkanı olan mücadelesine devam ederken, parası ve desteği olmayanlar ne yazık ki mücadeleyi bırakmak zorunda kalıyorlar. Sanıyorum bu yaşananları “kader” diyerek kabullenemeyiz. Tüm bu yaşananların sebebi açık: Genel ve yerel iktidarların sorumsuz tavrı ve çoğunluğun sessiz kalışı…

Bugüne kadar onlarca kez televizyonlarda ve yazılı basında yaşananları anlatmaya çalıştık. Arkadaşlarımla birlikte, 19 yılı TEMA Vakfı’nda olmak üzere 25 yıldır gönüllülükle mücadele ediyoruz. Konu, siyaset üstü olup insanımızın geleceği açısından çok önemlidir. “Ben gelirsem en iyisini yaparım” hamasi siyaseti ne yazık ki bölgeyi bu hale getirmiştir. Çözüm bulmak için dürüst ve samimi olmak gerek şarttır. Yeter şart ise bunun için belli bir bilgi birikimi ve kapasitenin bulunmasıdır. 

Trakya’daki kirlilik 40 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Trakya’da 1970’li yıllarda başlayan kirlilik, İktidarlar değişse de yanlış uygulamalar sonucunda bu noktaya ulaşmıştır. Bu şekilde devam ederse sonuç daha da kötüye gidecektir. Trakya Üniversitesi’nde binlerce insanımıza kanser konusunda hizmet verilmekte olduğu bilinmektedir. Sağlık Bakanı Edirneli olduğundan, kendisinden beklentimiz açıktır. Bu konuda gerekli yatırımların hızla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İnsan yaşamında hiçbir konu sağlıktan daha önemli değildir.

Trakya’nın topraklarını, sularını talan edenler, kirletenler ne yazık ki bizlerle birlikte değiller. Kirlettiği bu topraklarda oturmayanların bölge insanının sorunlarını algılama şansı olamaz! Bu yüzden bizim yaşadıklarımızı yaşamıyor ve bizleri kesinlikle anlamıyorlar. Ancak şu bilinmelidir ki un temelli ürünler, pirinç ya da diğer birçok ürün açısından hepimiz aynı gemideyiz. Bununla yüzleşme zamanı gelmedi mi?   Geldi de geçiyor bile! Gerçeklerden kaçarak kurtulamayız. Ertelemek de çözüm olamaz. Trakya’da yaşananlar insanımızın kaderi olmamalıdır. Siyaset erkin kucağında değil, halkın menfaatlerinin peşinde olmalıdır.

 

 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek