AK Parti Lüleburgaz İlçe Başkanı Abdussamed Kayalı’dan Lüleburgaz Ziraat Odası Başkanı M. Şener Birgün’ün “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü” açıklamasına tepki

Başkan Kayalı yaptığı açıklamada; “Değerli Lüleburgazlılar,

Türkiye’de siyaset yapmak her vatandaşımızın hakkıdır. Siyasi partilere üye olma şartlarını taşıyan her Türk Vatandaşı istediği siyasi partide siyaset sahnesine çıkabilir. Bilindiği üzere AK Parti, bu konu ile ilgili birçok reforma imza atmıştır. Seçilme yaşını 18’e indiren partimiz, toplumumuzun katılımı ile tüm ortak fikirlerin siyaset sahnesinde yer almasını ve demokrasinin temellerinin sağlamlaşmasını temin etmiştir.

Siyasette başarı birçok meziyet ister. Lakin istismar, şov, provokasyon, öfke ve kin patlaması siyasetin de siyasetçinin de en büyük düşmanıdır. Üzülerek belirtmek istiyorum ki; 14 Mayıs Çiftçiler Günü kutlamaları vesilesi ile eski hükümet konağı önünde çiftçilerimizle hemhal olmak gayesi taşır iken, Lüleburgaz Ziraat Odası mevcut başkanının; Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimiz aleyhindeki tarafgir konuşmaları günün anlam ve önemine büyük bir gölge düşürmüştür. Bu yakışıksız durum vesilesi ile alanı kısa bir süre sonra terk etmememizin en önemli nedeni: konuşmayı yapan şahsın bu söylemlerinin, tüm çiftçilerimizi temsil etmediğini bilmemiz akabinde çiftçilerimize de duyduğumuz derin saygıdır.

 Sayın Başkan’a tavsiyemiz şayet siyaset yapmak istiyor ise gelsin zihniyet ve dünya görüşü ile paralel olan herhangi bir siyasi partide görev alarak karşımıza çıksın. Lakin görevi çiftçilerimiz adına kamu kurumlarına karşı öneride bulunmak ve iş birliği yapmak olan Ziraat Odası’nın başkanı olan şahsın, bugün bir kutlama vesilesi ile AK Partimize karşı haksız iddialarda bulunmasına; inanıyoruz ki alın teri ile gecesini gündüzüne katan çiftçilerimiz gereken demokratik tepkiyi gösterecektir.

Tarifi imkansız bir amatörlük ile kutlama gününü prim yapmak gayesi ile gölgeleyen Sayın Başkana sesleniyoruz:

Sizin işiniz siyaset yapmak değil, çiftçilerimize hizmet sunmaktır. Çiftçilerimiz arasında AK Partili veya Recep Tayyip Erdoğan sevdalısı olmadığına vehmedecek bir hayale, rüyaya sizi kim inandırdı ki, üzerinizde çiftçileri temsil görevi var iken böyle bir nezaketsizliğe imza attınız? Bulunduğunuz makam siyaset makamı mı? Bizim iktidarda olduğumuz süre boyunca Kırklareli'de yaptığımız desteklemelerden ve teşviklerden haberiniz var mı? Bizden önce İl ve İlçelerde tarımsal üretim kaç tonmuş? Şimdi kaç ton baktınız mı? Siz ziraat odası başkanısınız, biz göreve geldik geleli siz bizi odanıza davet ettiniz mi? Veya gelip çiftçilerimiz hakkında neler yapabileceğimizi bizimle istişare ettiniz mi? Rapor/talep ilettiniz mi? Hayır! Siz Türkiye’de milletimizin kesintisiz desteği ile 20 yıldır iktidar olan AK Parti’ye gelip geribildirimde bulunmadan fikir alışverişi yapmadan tarafgir cümleler ile tabiri caiz ise tribüne oynamayı seçerseniz çiftçilerimizi değil ancak ve ancak kendi zihniyetinizdeki bir avuç şahsı temsil edersiniz. Bizim çiftçilerimiz de buna demokratik tepkisini mutlaka gösterir, göstermekte de hak sahibidir.

Kıymetli Çiftçilerimiz,

Dünyada gerek pandemi gerek ise Rusya-Ukrayna savaşı neticesinde girdi ve yakıt maliyetlerinin arttığını biliyor ve önlemlerimizi buna göre alıyoruz. Sorunlara gerçekçi yaklaşarak akaryakıt ücretlerindeki küresel fiyatlama bazlı dalgalanmaları sübvanse ediyor, gübre ve zirai ilaçlarda vergi indirimine gitmek veya vergi almamak sureti ile hükümet olarak alabileceğimiz tüm önlemleri alıyoruz. Bugüne kadar her şart altında nasıl çiftçilerimizin yanında yer aldı isek bugünden sonra aynı kararlılıkla çiftçilerimizin yanında olacak, üretimlerini arttırmaları için gece gündüz yorulmadan bıkmadan çalışacağız.

Bu itibar ile;

• 2002 ve 2020 yılları arasında Kırklareli başta olmak üzere Lüleburgaz’ımızın da dahil olduğu ilçe ve köylerimize toplam 2.4 Milyar TL tarımsal destek sağladık.

• 2016 yılında uygulamaya koyduğumuz genç çiftçilerimize hibe destek programı kapsamında 4 yılda 160 genç çiftçimize 4.8 milyon TL’lik hibe kredisi sağladık.

• İl ve ilçelerimiz dahil olmak üzere tarımsal hasıla 2004 yılı itibari ile 526,6 milyon TL idi. 2018 yılında bu miktar 1.7 Milyar TL’ye yükseldi. Tarımsal üretim değerimiz de 423 Milyondan tamı tamına 3.7 Milyar TL’ye yükseldi.

• 2002 yılında tarla üretimi ton bazında 738 bin ton idi. 17 yıl içerisinde bu miktar 1.4 milyon tona çıktı.

• Meyve üretimimiz 2004 yılında 10 Bin Ton’du. Meyve üretimimiz 15 yılda 16 Bin Ton’a çıktı.

• 18 yıl içerisinde 31.8 Milyon TL’lik yem bitkileri desteğini ödedik. 71.713 dekar alanda mera ıslah çalışmalarımızı tamamladık.

• Toprak Mahsulleri ofisimiz 2002- 2020 arası tarihlerde İl ve İlçelerimiz de ki çiftçilerimizden 1,5 milyon ton hububat alımı yaparak tam 1 Milyar 259 Milyon TL para ödeyerek çiftçilerimizin yüzünü güldürdü.

• 2017 yılında uygulamaya soktuğumuz destek ile mazot maliyetinin %50’sini destek olarak üreticilerimize ödüyoruz. Ürün bazında mazot tüketimleri ve maliyeti her üretim sezonunda hesaplayarak maliyetin yarısını üreticilere destek olarak veriyoruz.

• İlimiz genelinde tarıma verilen desteklerde 2002 öncesine nazaran kıyaslanmayacak noktayız. 18 yılda, 23.6 Milyon TL olan destek miktarını 9.5 kat arttırarak 212.8 Milyon TL bandına çıkardık. 18 yılda çiftçilerimize; 216 Milyon TL mazot desteği,115.3 Milyon TL gübre desteği sağladık.

• Tarımsal Kredi kullanımını kolaylaştırarak, 2002’de 6.7 Milyon TL olan kredi miktarını 2020’ye geldiğimizde 1 Milyar TL’ye çıkardık. İlimiz genelinde tarımsal kredilerin dönüş oranı Ziraat Bankasında % 99,37, Tarım Kredi Kooparatiflerinde ise %94,79 olarak gerçekleşmiştir.

• Prim desteği 2002’de 6 Bin TL iken biz bunu 81.8 Milyon TL seviyesine çıkardık. 18 yılda 980 Milyon TL’lik prim desteğini çiftçilerimize ulaştırdık.

• Sulama ve su işleri alanında 18 yıl içerisinde 708 Milyon TL yatırım yaptık. 71 adet tarımsal sanayi sitesi kurduk, 35 adet damlama ve sulama tesisinin kurulumunu destekledik.

• 4 Gölet, 3 Baraj, 10 sulama tesisini bizatihi halkımızın istifadesine sunduk.

• 2010 yılında İlimiz genelini ÇATAK projesine dahil ederek 774.000 TL’lik destek ödedik.

• İlimiz, tarım alanında 2003 ile 2019 yılları arasında tam 1 Milyar Dolarlık ihracat rakamına ulaştı.

• Yaklaşık 70 yıllık rüya olan Tarım sigortaları uygulamasını 2006 yılında başlattık. Bugüne kadar il ve ilçelerimiz de Poliçe desteği olarak 69.6 Milyon TL ,doğal afetlerden etkilenen çiftçilerimizin yanında olmak sureti ile de 54.6 Milyon TL hasar tazminatı ödedik.

Sağlanan bu destekler ile Kırklareli ve İlçelerimizin tarımsal üretim değerini 8.7 kat arttırdık. Bunlar konuşmak ile olmaz. Bunlar çamur at izi kalsın siyaseti ile olmaz. Bunlar aşk ile olur aşk ile. Biz bu millete aşığız. Biz millete hizmeti ibadet bilen bir Liderin yanında yol yürüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan laf üretmez, hizmet üretir, icraat üretir. AK Parti’nin siyaset anlayışı budur.

AK Parti’nin hizmet grafiği her daim yükselen bir doğruda ilerlemektedir. AK Parti kendi rekorlarını tazelemekte mahir olan bir partidir. Yukarıdaki rakamlar, Kırklareli'nde tarımsal üretimden tutun da desteklemeye kadar, tarımsal ihracatta dahil olmak üzere çiftçilerimizin ne denli destekçisi olduğumuzun en büyük ispatıdır.

Biz laf değil icraat üretiyoruz. Biz hizmet üretiyoruz. Biz her gün yeni hedefler belirleyerek milletimiz için çalışıyor, geleceğe emin adımlar ile yürüyoruz. Bu duygu ve düşünceler ile siz değerli hemşehrilerimin her birine en kalbi hürmetlerimi sunuyor, Çiftçilerimize partimizin de gönlümüzün de kapısının ardına kadar açık olduğunu, onların her daim yanında olacağımızı bir kez daha kararlılık ile belirtiyorum!” dedi.

M.Şener Bİrgün ne demişti?

Bilindiği gibi Lüleburgaz Ziraat Başkanı M. Şener Bürgün yaptığı basın açıklamasında; “Sayın Milletvekilim, İdari amirim, siyasi parti temsilcilerimiz, oda başkanlarımız ve değerli çiftçilerim 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü törenimize hoş geldiniz.  14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş tarihidir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ de bu kuruluşun üyesidir.  14 Mayıs yalnız bizde değil, kuruluşa üye tüm ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.  Çiftçi geçimini toprağı ekerek sağlayan kimsedir. Her mesleğin olduğu gibi çiftçilikte zor bir meslektir. Canlı ürün sorumluluğu, doğal şartların önceden belirli olmaması gibi faktörler, zorlayıcı olmaktadır.  Verimli tarım ürünleri, dört mevsim yaşanılan topraklarımızda bir çok ürün yetişmesi mümkünken maalesef ki dışa bağımlı durumdayız.

Çiftçilerimiz bu yıl tüm zamanların en yüksek seviyesini gören tarımsal girdi maliyetleriyle mücadele ederek üretim yapmaya çalışıyor.  İklim değişikliği ve kuraklığın yanı sıra dövizdeki dalgalanmayla birlikte artan maliyetlerin altından ezildiklerini söyleyen  çiftçilerimiz her geçen gün  daha fazla çiftçinin  tarımsal üretiminden vazgeçtiğini görüyoruz.

Son bir yıldır, artan gübre fiyatlarının altında ezildiklerini görüyoruz.  Türkiye’de bu yıl tarımsal üretimdeki yetersiz gübreleme, temel gıda  ürünlerindeki enflasyonun artmasına sebep oluyor.

TÜİK verilerine göre son bir yılda gübre fiyat ortalamasında  yüzde 152 oranında artış yaşandı, ancak çiftçiler ve sektör temsilcileri bu artış miktarının gerçekte yüzde 315 civarında seyrettiğini dile getiriyor.

Tarımı sürdürülebilir kılmak için, yetiştiricinin kar elde etmesi gerekir. Gelişmiş ülkelerde tarımsal üretimin içerisinde hayvancılığın önemli  bir paya sahip olduğu görülmektedir.  Yakın zamana kadar gıda maddesi üretimi bakımından kendisine yeten nadir ülkelerden biri olarak kabul edilen Türkiye, son yıllarda uygulanan yanlış tarım politikaları  nedeniyle bir çok ürünü dışarından ithal etmek zorunda kaldı.

Et fiyatlarının yükselmesinin sebebi, hayvancılığın beslemede girdi maliyetlerinin yükselmesi, meralardan yeteri kadar faydalanılamaması, meraların başka amaçla kullanılması, büyük çiftliklere gösterilen olanakların aile işletmelerine verilmemesi, sür fiyatlarının düşüklüğü sebebiyle dişi hayvanların kesilmesi, hayvan sayısındaki büyük düşüşlerin nedeni olmuştur.

Hayvan varlığında azalma ve bu alandaki geriye gidiş, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Bunun sonucunda hayvansal ürünlerde dışa bağımlılık artmaktadır.

Bugün bir çok çiftçimizin, elinde, borç kağıtları ve satamadığın ürünün etiketleri var.

Örgütlenemeyen çiftçimizi, özelleştirme, şirketlere , aracılara yenik düşmüş durumdadır. Türkiye’de çiftçilerin çoğu emeklerinin karşılığını alamadıkların düşündüklerinden topraklarını terk ediyor.  Bu sorun akıllara kooperatifçiliğim önemini getiriyor. Kapanmaya yakın kooperatifçiliğin yeniden canlandırılması ve öneminin çiftçilere anlatılması gerek.

Ekonomik faaliyet olan tarım emektir, çabadır, yatırımdır. Üreticiler yoğun emek harcadıkları ürünleri satamamakta yada değerinin altında satmak zorunda kalmaktadır.  Milli Ekonominin Temeli tarımdır.  Tarla izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz. Emekleri ile bize önemli zenginlikler kazandıran tüm Çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, tüm üreticilerimize bereketli bir yıl geçirmelerini  temenni ediyorum. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederim” demişti.

Ertan BAYER