Timur imparatorluğu kurucusu ve ilk imparatoru olan Timurlenk, çirkin, zayıf ve tek gözlü bir adam dı bir gün Nasreddin hoca onun saçlarına dikkat çeker ve kestirmesini önerir, öneri kabul edilir.
Hoca hemen bir berber ile halkı oraya çağırır, berber Timurlenk'in saçlarını keser ve sonun da ayna tutarak saçlarına bakmasını ister.
Aynaya bakan Timurlenk ağlamaya başlar.
Timurlenk:
"Ben kralım,bir sürü servetim, askerlerim ve kadınlarım var ancak çok çirkinim bunun için ağladım, peki siz niye ağlıyorsunuz"diye sorar.
Hoca:
"Sen aynaya bir kere baktın ve gördüğün karşısında hemen ağladın, ben ve halk o yüzü her gün görüyoruz, biz ağlamayalım da kim ağlasın" der.
Bizim ülkemizde de durum farklı değil her gün gördüğümüz yüz için biz ağlamayalım da kim ağlasın, çünkü biz tarafız, taraf tutmayan insan şahsiyeti felce uğramış insandır.
Biz halktan tarafız, biz halk için mücadele eden Mahir'in, bağımsız Türkiye için idama yürüyen Deniz'in, biz "kardeşim bakmayın mavi gözlü olduğuma ben Asyalıyım bakmayın mavi gözlü olduğuma ben Afrikalıyım" diyen Nazım'ım tarafıyız, biz "hor bakmayın sakın fukaraya ey ehli hüner" diyen Şah Kalender Çelebi'nin tarafıyız, biz "dönen dönsün ben dönmezsem yolumdan" diyen Pir Sultan Abdal'ın tarafıyız.
Sevgili canlar 40 ilde eş zamanlı çıkarılan orman yangınları içimizi yaksa da sebep olanlar sorumluluklarını yerine getiremediler ve suçlayacak insan arıyorlar.
Bu ülkede kimse evi eski diye "keşke yansaydı" demez çünkü siz o duvara asılan biberin, soğanın kıymetini, kafanızın içinde ki dolarlar ile satın alamazsınız o aidiyettir, böyle düşünenler siz onu bilemezsiniz.
Kıymetli dostlar
Türkiye'de yaşayan insanların dörtte biri kabul edilen Aleviler hayat kaynakları olan ormanı ve içinde ki her varlığı kutsal kabul ederler.
Aleviler için orman canlı bir bütündür, ormanda ki her bir varlığın bu ekolojik bütünlüğün devamında hayati bir önemi vardır.
Bu yüzden aleviler bir ağaç keserken bile ağaçtan ve bütün ormandan özür dilerler.
Kesecekleri ağaç genelde en yaşlı ağaç olur, ağaca kendisini neden kestiklerini anlatıp kesmeden önce niyaz ederler ormanın gönlünü almaya çalışırlar.
Alevilerin bulunduğu bölgede ekolojik sistem yüzyıllardır asla bozulmamıştır.
Çünkü ihtiyaçlarından fazlasını almamışlardır.
Ormanın ekolojik dengesini bozmamaya özen gösterirler, onlar için orman hem kendilerinin hemde yaşatıldığı hayat kaynağıdır.
Bu yüzden Aleviler orman ile karşılıklı saygı içinde uyumlu bir yaşam tarzı geliştirmişler hemde ekolojik sistemi bozmamışlardır.
Aleviler ormana ağaç kesmek için gittiklerinde baltalarını bir bez parçası ile saralar nedeni de ağaçlar korkmasın diyedir.
Şu naifliğe bakarmısınız ağacı kesmeden önce
Ormanın süsüydün
Ağacın hasıydın
Ademin beşiğinde
Kapının eşiğinde sen varsın
Geçimim senden
Affını diliyorum
Ormanın tüm nimetlerine aşk olâ deyip kesime başlarlar.
Sevgili canlar orman yangınlarının ve sel felaketlerinin tek sorumlusu yönetemeyen ve bu durumdan menfaat sağlayan iktidar sahipleridir.
O yüzden diyorum ki;
Yürü bre Hızır Paşa seninde çarkın kırılır, güvendiğin padişahın bir gün o da devrilir.
Cümle canlara aşk ile..