Köy ekmeği Ayten teyzenin elinde lezzet buluyor

Ekmek mücadelesi için henüz 13 yaşında babasıyla İstanbul'a giden ve uzun yıllar yaşadığı kentin stresinden uzaklaşmak için 10 yıl önce Pınarhisar ilçesine bağlı İslambeyli köyüne dönen 65 yaşındaki Yavaş, aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla geleneksel yöntemlerle köy ekmeği üretmeye karar verdi.

Evinin bahçesine annesinden öğrendiği yöntemlerle kiremit ve kırmızı tuğladan fırın yaparak işe başlayan Yavaş, bin bir zahmetle köy ekmeği üretiyor.

"Tok acıktıran" kokusu ile insanoğlunun en temel gıda maddelerinden olan ekmeği pişirmek için sabahın ilk ışıklarında mesaisine başlayan Yavaş, unu eleme işleminin ardından su, tuz ve maya katarak, hamuru yoğuruyor.

Bu arada şarkı ve türküler seslendiren Yavaş, hazırladığı hamuru yaklaşık 2 saat dinlendiriyor.

Daha sonra 900 gramlık parçalar haline getirilen hamur, kabarması için bir saat daha bekletiliyor.

Bu arada "Emek kokan eller" ile odunlar tutuşturularak fırın yakılıyor. 

Belli bir sıcaklığa erişen fırına yerleştirilen ekmeklerin pişmesi bekleniyor. İki saat ağır ağır fırında pişen ekmeğin kokusunu alanlar, sipariş için Ayten teyzenin kapısını çalıyor.

- "Odun ateşinde ağır ağır piştiği için lezzetli oluyor"

Ayten Yavaş, odun ateşinde ağır ağır pişen ince kabuklu ekmeklerden almak için evinin önünde yolcu otobüsleri ile kamyonların durduğunu söyledi. 

Günde ortalama 130 ekmek ürettiğini bunların bir kısmını zaman zaman İstanbul'a gönderdiğini anlatan Yavaş, "Herkes çok memnun. Birçok kişi bana 'Allah sana sağlık versin ki bu ekmeği bize yedir' diye dua ediyorlar." ifadelerini kullandı. 

Yavaş, elinin lezzeti ve işine olan sevgisinin birleşmesi sonucu ekmeğin ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuştu:

"Köy ekmeğimize ilgi gün geçtikçe artıyor. Artık siparişlere yetişemiyorum. Ağacın altında bir saat ekmek çıkmasını bekleyenler oluyor. Sipariş vermeden gelenler 'yarım ekmeğin yok mu' diye soruyor. Ben de evimdeki ekmeği bile onlara veriyorum, kendim bakkaldan ekmek alıyorum."

A.A.