Tır devrildi, köylü kurtardı
Vali Birol Ekici, şehit ailelerini ziyaret etti
Bugün su kesintisi olacak
HEM’de kursiyerler belgelerini aldı
Bu haber 16 Eylül 2020, Çarşamba 08:59 tarihinde eklendi. 2151 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

HER KÖY, BİR FABRİKADIR!..

Hakan Dedeoğlu, “Her köy bir fabrikadır” sloganı ile bölgemizdeki pek çok köyümüzü sosyal medya aracılığı ile ekranlara getiriyor ve getirmeye devam edecek.
HER KÖY, BİR FABRİKADIR!..  

 Üreticilerle buluşan, insanımızla samimi bir sohbet gerçekleştiren, köylerimizin güzelliklerini, dertlerini sosyal medya hesabından herkese ulaştırmaya çalışan Dedeoğlu’nun amacı, doğal üretimi, doğal yaşamı korumak, bu güzellikleri bozmak isteyenlerle mücadele etmek. Gazetemizi ziyaret Dedeoğlu ile bu örnek çalışmasını konuştuk… 

Lüleburgazlı aktivist, TEMA Vakfı üyesi Hakan Dedeoğlu, geçtiğimiz günlerde gazetemizi ziyaret etti. Sosyal medya hesabı üzerinden “Her köy bir fabrikadır” sloganı ile çektiği videoları paylaşan Dedeoğlu ile bu anlamlı projesini konuştuk. Bu çalışmanın yeni bir şey olmadığını, mücadelesini 30 yıldır devam ettirdiğini ifade eden Dedeoğlu şunları kaydetti; “Bu çalışma yeni değil aslında. 30 yılı aşkın bir süredir “Her köy bir fabrikadır” diyerek, özellikle Trakya’da son yıllarda artış gösteren sanayinin ve buna bağlı olarak her köşe başına kurulan fabrikaların, atıklarının doğamızı kirletmesine dikkat çekmeyi hedefleyen bir çalışma. 

Şu anda bölgemizde gelinen nokta, insan sağlığına büyük oranda zarar veren bir seviyede bulunmaktadır. Kanser adeta patlama noktasına gelmiştir. Bunları anlatmak adına 30 yılı aşkın bir süredir gerek TEMA saflarında, gerek gönüllülük esası alarak, mücadelemi sürdürmeye çalışıyorum.

“750 köyümüz de birer fabrikadır”

Peki ne anlatıyoruz; Bu “sanayileşme” denen atılımın aslında çarpık sanayileşme olduğunu hep beraber gördük. Alında Trakya’mızın 750 köyünün her birinin bir fabrika olduğu inancı ve bilincindeyim. Bunu bir süredir daha da çok öne çıkarmaya çalışıyorum. Çünkü toprak, hava ve su giderek kirlendiği ve yok olmaya yüz tuttuğu için yaşam zorlaşmaya başladı. Buna ek olarak COVİD 19 virüsü de çıkınca dünyada ve ülkemizde artık temiz havanın ve oksijenin ne kadar önemli bir şey olduğu ortaya çıktı.

Bizler her köyün doğal yetiştiricilik potansiyeli ile bir fabrika olduğuna inanıyoruz. Köylerin artık göç veren yapılar değil, göç alan bir yapıya dönüşebileceğini düşünüyoruz. Eğer bunları halkımıza kanıksatabilirsek, köylerimizdeki okullarımız da tekrar açılır, nüfus da artar.

Bu misyonlarımız ışığında köylerimizi geziyoruz. Daha önce lavanta yetiştiren köylerimizi ziyaret ettik. Çilekleriyle meşhur Alacaoğlu köyünü, son olarak doğal karpuz yetiştiriciliği ile Kavakdere köyünü gezdik. Ayrıca burada belirtmek istediğimiz bir diğer nokta kadın eliydi. Bu dünyada kadın olmazsa hiçbir şeyin olamayacağını vurgulamaya çalıştık. Buna ek olarak “köylerimizde gençler yok” savının tersine, o köyümüzde genç kızlarımızla, genç annelerimizle temas kurduk.

Son olarak Dokuzhöyük köyüne geldik. Burada çok verimli tarım alanlarımız var. Muhteşem ürünler doğal ortamlarda ve yöntemlerle yetiştiriliyor. Örneğin 30 yıldır yetiştirilen tütüncülük. Yine kırmızı biber de yetiştirmesi oldukça zor bir ürün. Tüm bunlara bağlı olarak kalkınma kooperatifinin önemine vurgu yapmak adına, Dokuzhöyük’de çekimlerimizi yaptık.”

Trakya köylerinin doğal yetiştiricilik potansiyelini ve çarpık sanayinin bölgeye olan zararlarını bu gibi çekimlerle, köy köy gezerek anlatmaya devam edeceğini ifade eden Dedeoğlu, son olarak Dokuzhöyük köyüne kurulmak istenen kömüre dayalı termik santral hakkında şunları söyledi;

“Çevre, partiler üstü bir anlayıştır”

“Ben tek karar verici olsam, kimse oraya çivi çakamaz. Bu güzelim topraklara, özellikle de kömüre dayalı termik santral yapmak, bunu söylemek bile olağanüstü bir olumsuzluktur. Yurttaşlar olarak bizim asla buna izin vermememiz gerekiyor. Bu konunun siyasi partisi olmaz. Çevre, partiler üstü bir anlayıştır. Vücudumuzda su var. Nasıl ki bu su eksildiği zaman insanlar ölüyorsa, aynı susuzluk bu topraklar için de geçerlidir. Zaten kurulmak istenen yer de 85 bin dönümlük bir mera. Verimli topraklar. Burada asla olmaması gerekiyor. Umarım devlet müsaade etmez. Olabileceğini de sanmıyorum. Halk da zaten izin vermeyecektir.”

Saygılarımla..

Hakan Dedeoğlu - LÜLEBURGAZ

 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek