Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu haber 08 Temmuz 2020, Çarşamba 09:19 tarihinde eklendi. 1451 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

“Yeni düzenleme ülke bütünlüğü için tehdit oluşturmaktadır”

CHP Kırklareli Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyon Üyesi Vecdi Gündoğdu, avukatlık kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda bir konuşma yaptı.
“Yeni düzenleme ülke bütünlüğü için tehdit oluşturmaktadır”  

Milletvekili Gündoğdu; Mecliste yaptığı konuşmada avukatların sokaklara mahkum edildiği, seslerinin kısıldığını, onları dinlemeden onlar hakkında düzenleme yapılmak istendiğini belirterek bunun nedeninin baroların AK Partinin ele geçiremediği nadir kurumlardan olduğunu söyledi.

Milletvekili Gündoğdu sözlerine şöyle devam etti; “Bugün burada, tüm siyasi partiler bu Komisyona, bu yasaya odaklanmış durumda. Türkiye’nin ve Meclisin gündemine bu kanunu da dayatıyorsunuz ama millete de sormuyorsunuz. Milletin gündeminde barolar var mı? Yok. Milletin gündeminde barolar yok ama milletin gündeminde “Benim sağlık sorunum ne olacak?” diye bir haykırış var. “Salgınla ilgili sıkıntılarım var ve sorunlarımı çözün.” diyor, millet “Ekonomik sorunlarımı halledin.” diyor, “Çocuklarıma iş bulun.” diyor. Pandemide perişan olmuş esnaf, “BAĞ-KUR’umu, kiramı ödeyemiyorum, iş yapamıyorum, benim derdime merhem olun.” diyor. Hatta, öyle bir hâle geldik, bu baro kanunu yüzünden görmediğiniz birçok olay var.

Türkiye’de 41 ilde afet olmuş; çiftçi artık iktidarın gözüne bakıyor, bunlardan bir tanesi benim ilim Kırklareli. 50 bin dönüm arazi mahvolmuş ve baktığınızda Akdeniz Bölgesi’nde, Antalya’da, Mersin’de, Adana’da narenciye perişan olmuş ve oradaki üreticiler de sizlerin gözünün içine bakıyor. Ve yine emekli, çalışan aldığı maaşla yetinemediği, geçinemediği için de maaş artışları bekliyor ama sizin gündeminizde de yok.

Ve yine baktığımızda peki, “Baroların işleyişi demokratik değil kardeşim.” diyerek siz gelip bu gündemi de buraya dayatıyorsunuz. Bırakın arkadaşlar baroları da baro başkanları, avukatlar kendi işlerini kendileri çözsün. Ben arzu ederdim ki, salgın dönemi milletin en temel ihtiyacı olan sağlık, iş, aş ve benzer sorunlarla ilgili böyle bir toplantı yapabilseydik, toplanabilseydik ve hep birlikte milletin acil sorunlarına da çözüm bulup derman olabilseydik. Ama sayenizde de olamıyoruz, onları söyleyelim. Neden? Çünkü ya “Bendensin.” anlayışı var sizde ya da “Yoksun.” anlayışı. İşte bu dayatma anlayışlarınız maalesef bizleri bugünlere kadar da getirdi.

 “Benden değilsen yaşayamazsın, benden değilsen nefes alamazsın, benden değilsen konuşamazsın, benden değilsen yazamazsın, benden değilsen tweet atamazsın veyahut da eleştiremezsin.”

E, nerede kaldı sizin o meşhur demokratik anlayışınız? Nerede kaldı o özgürlükler? Onları da sizlere sormak istiyorum, sorgulamak da istiyorum.

Sokaklarda demokratik haklarını arayan avukatların karşısına da polisi dikiyorsunuz, “Yasasını çıkarıyoruz, haklarını koruyoruz.” diye gündem yaptığınız baro başkanlarımız da maalesef burada yok, onlar nerede? Ne söylüyorlar, neden fikirlerini görüşlerini almıyorlar? Anlatamadılar.

Anlattılar, dinlemediniz; yürüdüler, yürütmediniz; “Komisyona gelelim.” dediler, Komisyona gelmelerine izin vermediniz; “Basına açıklayalım.” dediler, basının ekranlarını kararttınız; “Sosyal medyada derdimizi anlatalım.” dediler, kapatmaya ve kısıtlamaya kalktınız. Sonradan “Bir miting yapalım.” dediler, korkudan ona da yasak koydunuz, daha sonra da avukatları ve baro başkanlarına da biber gazını sıktınız.

Şimdi sizin demokrasi anlayışınız aslında bu. Sizin özgürlük anlayışınız da aslında bu. Gerek sokaklarda avukatlar ile polisi karşı karşıya getirerek gerekse de buradaki tavrınızla demokrasiye ciddi zarar vermektesiniz. Sadece burada çekilen fotoğraflar bile artık demokrasiyi tamamen rafa kaldırdığınızın bir göstergesidir değerli arkadaşlar.

Dünyanın hiçbir ülkesinde ne baro başkanlarına ne de avukatlara böyle bir muamele yapılmadı ve bundan sonra da yapılmaz. Ama bugün baktığınızda 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde sizler bunları yapıyorsunuz. Baroları ayrıştırıyorsunuz, bölmeye çalışıyorsunuz. İktidardan yana barolar, iktidara karşı olan barolar, etnik kimlik bağlamında bölünen barolar, inanç bağlamında bölünen barolar, böyle barolar da yaratmak istiyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, böyle bir amaçla baroların bölünmesi vatana, millete ve avukatlara yapılacak olan en büyük haksızlıktır, hukuksuzluktur ve vicdansızlıktır. Barolar siyasi kuruluş değildir, kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlardır ve Anayasa 135 de bunu açıkça ifade etmektedir.

Bu anlayışla devam ederseniz yani kamu kurumu niteliğindeki kuruluşları bölmeyi, parçalamayı düşünürseniz yarın öbür gün 2 maliye bakanı çıkar, siz de şaşırır kalırsınız, buna da lütfen dikkat ediniz. Bu anlayışla 2 tane de merkez bankası yaratırsınız. Bu anlayış ve ısrarınız milleti kutuplara ayırdığınız gibi kurumları da parçalama yolunda olumsuz sonuçlara da götürürsünüz. Aslında bu yasanın faydalı olmadığını burada tüm AK Partili milletvekili arkadaşlarım da biliyor.

Belki buradaki Komisyonda veya Genel Kurulda birçok şeyi söyleyemiyorsunuz, içinize atıyorsunuz ama dışarıda da “Ne yapalım kardeşim, talimat böyle.” deyip geçiştiriyorsunuz. “Ya göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün.” diyen Mevlâna’nın bir sözü var, lütfen bunu bir kez daha hatırlatma gereği de duyuyorum.

Buradan bir kez daha sizleri uyarıyoruz arkadaşlar. Milleti kamplara ayırdınız, benden olmayan bertaraf olur düşüncesinde lütfen olmayın.

Tehlikeli ve ülke bütünlüğü, birliği için tehdit oluşturmaktadır bu düzenleme ve bu düşünceler. Türkiye’yi kutuplaştıran, parçalayan gelen bu tekliflere karşıyız ve karşı olmaya da devam edeceğiz.

Avukatları kesinlikle sarayın avukatı yapmayacağız, bunu bilmiş olun, baroları da sarayın baroları hâline getirmeyeceğiz değerli arkadaşlar. Milleti parçaladınız, kutuplaştırdınız ama şunu açıkça söyleyeyim, kurumları da parçalayamayacaksınız. “

Buğra KAYA

 

 

 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek