Murat Mahir Altan, gece gündüz çalışıyor
Çanakkale Zaferi 109 yaşında
Ayçiçeği üretiminde bilinçsiz ilaçlama arıları öldürüyor
Bu haber 14 Aralık 2018, Cuma 09:23 tarihinde eklendi. 813 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Türkiye iklim hareketinde yer alma fırsatını kaçırmasın

TEMA Vakfı Lüleburgaz Sorumlusu Orman Yüksek Mühendisi Vicdan Aladağ, yaptığı açıklamada Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda yapması gerekenlere dikkat çekti.
Türkiye iklim hareketinde yer alma fırsatını kaçırmasın  

Aladağ, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “İklim değişikliği konusunda dünyanın geleceğine yön verecek kararların alınacağı Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi (COP24), 2-14 Aralık tarihleri arasında Polonya’da gerçekleşiyor. Tüm dünyanın geleceğini ilgilendiren kararların alınacağı BM İklim Zirvesi kapsamında Paris İklim Anlaşması'nın hayata geçmesi gereken ilkelerinin karara bağlanması hedefleniyor. Paris İklim Anlaşması’nın nasıl uygulanacağına dair detayların, prensiplerin, yöntemlerin netleştirileceği Kurallar Kitabına karar verilmesi gerekiyor. Son dönemde dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike iklim değişikliği olmuştur. İklim değişikliğinin etkilerini bugün artık yaşıyoruz. Özellikle son dönemde yaşanan kuraklık, seller, dolu gibi aşırı hava olayları hayatımızı doğrudan ve olumsuz etkilemektedir. Eğer önlem almazsak bu etkiler artarak sürecek. Germanwatch tarafından zirve kapsamında yayımlanan Küresel İklim Riski Endeksi’ne göre Türkiye’de 2017 yılında olan aşırı hava olayları toplamda 1,9 milyar dolar ekonomik hasara yol açtı. Ayrıca ülkemizde hava sıcaklıklarında hızlı değişmeler görülüyor. İklim modelleri gelecekte Türkiye ve çevresinde ortalama hava sıcaklıklarında önemli ve hızlı artışların olacağını gösteriyor. Bu şekilde devam edersek sağlıklı suya ve gıdaya erişimin zorlaştığı, havanın ve denizlerin kirlendiği, tüm kıyı ve kara yaşamının bozulduğu bir dünyada yaşamak zorunda kalacağız. Tüm canlı yaşamının birbirine bağlı olduğu düşünüldüğünde bu risklerden öncelikle biz insanlar etkileneceğiz.

Türkiye yapılabilecekler konusunda geç kalmış değil

Türkiye’nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz havzasında yer almaktadır. Olumsuz tabloya rağmen halen geç kalmış değiliz. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli Ekim ayında yayımlanan 1,5 °C Küresel Isınma Özel Raporu ile sıcaklık artışının 2 °C yerine 1,5 °C’nin altında sınırlandırılması ile iklim değişikliğinin birçok etkisinin azaltılabileceğini ortaya koydu. Raporun yayımlanmasından kısa bir süre sonra İklim Zirvesi'nde bir araya gelen devletler, ısınmayı 1,5 °C’de tutmak için ulusal katkı beyanlarını gözden geçirecek ve bunun başarılması için yapılması gerekenleri müzakere edecekler. 1,5 derece hedefine ulaşabilmek için Türkiye’nin de iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını azaltması ve 2050 yılı itibariyle sıfırlamış olması gerekiyor. Polonya’da gerçekleştirilen İklim Zirvesi, Türkiye’nin bu konuda harekete geçmesi için iyi bir fırsat olabilir. Paris İklim Anlaşması öncesinde verdiği ulusal iklim değişikliğiyle mücadele beyanı dahilinde artıştan azaltım sağlama gibi bir hedefi olan Türkiye’nin sera gazı azaltım taahhütlerini iyileştirmesi ve imzacı olan diğer 184 ülke gibi Paris İklim Anlaşması'nı onaylayarak yürürlüğe koyması gerekiyor. Türkiye bu yıl da Paris Anlaşmasını onaylamadığı takdirde, geleceğin siyasetinin, ticaretinin ve ekonomisinin çerçevesini çizen ülkelerin dışında kalacak, yön veren değil, izleyen olacak. Türkiye’nin bir an önce Paris İklim Anlaşması’nı onaylayıp, iklim hedeflerini güçlendirerek küresel çalışmaların liderleri arasında yer almasını talep ediyoruz. İklim değişikliği ile mücadele etmek için küresel ölçekte iklim finansmanına erişim ve fonlardan yararlanmak önemlidir. Ancak iklim politikamızın ekseni, Yeşil İklim Fonu’na erişebilmek için gelişmiş ülkeler listesinden çıkmaktan ziyade, iklim değişikliğine uyum ve sera gazı azaltımı çerçevesinde yerel ve ulusal çok boyutlu politikalar olmalıdır.

Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları yapılmalı

İklim değişikliğiyle ilgili atılacak adımların ulusal ölçekte pek çok faydası bulunuyor. NewClimate Institute (NCI) ile CAN Europe (Avrupa İklim Ağı) tarafından Türkiye İklim Ağı’nın desteği ile hazırlanan “İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi Raporu” Paris Anlaşması’na uyumlu politikaların Türkiye için daha güçlü ekonomi anlamına geldiğini göstermişti. Raporda yapılan analiz, 1,5°C ve 2°C derece hedeflerine uygun bir şekilde, Türkiye’nin yüzde 100 yenilenebilir enerjiyi ve enerji verimliliğini önceliklendirdiği takdirde, fosil yakıtlara bağlı enerji ithalatından 23 milyar dolar tasarruf edebileceğini, 2030 yılına kadar hava kirliliğine bağlı toplam 35 bin ölümü engelleyebileceğini ve enerji sektöründe 64 bin yeni iş imkanı yaratabileceğini gösteriyor. Yapılan başka çalışmalar ise iklim değişikliği etkilerinin neden olacağı kayıp ve zararların mal olacağı insan hayatları ile ülke ekonomisine etkilerini ortaya koyuyor. Paris İklim Anlaşması hedeflerinin gerçekleştirilmesi, sadece hava kirliliğinin azaltılmasına bağlı olarak 2050 yılına kadar yaklaşık bir milyon kişinin hayatını kurtarabilir.”

Haber Merkezi

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek