HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu haber 15 Kasım 2018, Perşembe 09:22 tarihinde eklendi. 610 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Vatan Partisi’nden toplu arı ölümleriyle ilgili açıklama yapıldı

Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanlığı, Kırklareli ve Trakya bölgesinde olan toplu arı ölümleriyle ilgili yazılı basın açıklamasında bulundu.
Vatan Partisi’nden toplu arı ölümleriyle ilgili açıklama yapıldı  

Arı ve bal üretimiyle ilgilenen vatandaşlar Vatan Partisi İlçe Başkanlığına başvurarak Kırklareli ve Trakya bölgesinde toplu arı ölümlerinin gerçekleştiğini bildirdiler. Vatan Partisi İlçe Başkanı Şaban Kızıltan, yaptığı açıklamada “Arı ve bal üretimiyle ilgilenen vatandaşların yaşadıklarını, duyduklarını, gözlemlerini Partimizle paylaşımları çok ürkütücüydü; toplu arı ölümlerinin ayçiçeği tarlalarında olduğunu, bununda tüm tarlalarda değil bazı tarlalarda gerçekleştiğini belirttiler. Çiçek açmış halindeki ayçiçeği tarlalarında toplu ölümlerin gerçekleşmesinin araştırılması gerektiğini düşünerek araştırmaya başladık. Partili üreticilerimize danıştık, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ ne ve Lüleburgaz Bal Üreticileri Birliği’ne başvurduk.

Partili üreticilerimiz; toplu arı ölümlerinin ayçiçeği çiçeklerinden kaynaklanmadığını, rüzgâr ve yağmur gibi doğal olaylarla gelen kimyasal ilaçlar nedeniyle öldüklerini ve küresel ısınmanın da bu toplu ölümlerde etkili olduğunu belirttiler.

Araştırmamız sırasında Kırklareli Valiliği Tarım ve Orman Müdürlüğü’ nün hazırladığı, Arı Ölümleri Raporu’na ulaştık.  Kırklareli Arı Üreticileri Birliği, Vize Bal Üreticileri Birliği, Lüleburgaz İlçesi Bal Üreticileri Birliği, Pınarhisar İlçesi Bal Üreticileri Birliği ve Demirköy İlçesi Bal Üreticileri Birliği örgütlerine gönderilen rapor da ki saptamalar 13 başlık altında toplanmıştır. Tüm Trakya’yı kapsaması amacıyla, Tekirdağ İlinde Süleymanpaşa, Muratlı, Hayrabolu ilçeleri, Edirne İlinde Keşan ilçesi, Kırklareli İlinde Merkez ve Lüleburgaz ilçeleri arı ölümlerinin yoğun olduğu yerler olarak belirlenmiş ve bu ilçelerde dokuz arı ve bal üreticisinden örnekler alınmıştır.

19 Eylül 2018 tarihli raporda 10 – 12 Temmuz 2018 tarihleri arasında saha araştırması yapıldığı belirtilmiştir. Ayçiçeği tarlalarında, ayçiçeği tacı üzerindeki arıların hareketsiz kaldığı söylenmesi üzerine inceleme yapıldığı ve bir ayçiçeği tacında 4-5 arının hareketsiz 3-4 arının da yavaş hareket ettiği, uçamadığı görülmesi üzerine zirai ilaçlama yapılıp yapılmadığının sorgulandığı raporda, genel olarak çiçek açtıktan sonra ilaçlama yapılmadığı fakat bazı çiftçilerin ayçiçeği fide döneminde iken yabancı ot mücadelesi için ilaçlama yaptığı bununda bir ay önce olduğu saptandı. Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta; şikâyet edilen aralıklarda ölüm oranlarının % 40 – 60 gibi büyük oranlarda olduğu ve bu ölümlerin devam ettiğidir. Hala kovan girişlerinde yeni ölümler sürmektedir.  Ayçiçeği sahasında ölümlerin olması pestisitlerin varlığından şüphe ettirmektedir. Bu amaçla bölgeden toplanan Ayçiçek taçları da analiz edilmiş ve farklı grup analizlerin negatif olduğu görülmüştür. Lüleburgaz İlçe’ sinde örnek alınırken; petek ve canlı arılar üzerinde parazitler görülmüştür ve varoa tespit edilmiştir. Varoa tespit edilen kovanlar viral hastalıkların meydana gelmesine zemin hazırlamaktadır. Akut arı felci hastalığı, erişkin arılarda virusun alınmasını takiben birkaç gün içinde ortaya çıkan titreme, felç ve hızlı gelişen ölüm bulgularıyla karakterize bir hastalıktır. Akut arı felci hastalığı ile Varroa parazit enfestasyonu arasında sıkı bir ilişki olduğu bilinmektedir. Varroa enfestasyonu olan arı konolinelerinde hem erişkin arılara hem de yavrulara virüs yayılımı hızlı bir şekilde gerçekleşir.

Siyah Kraliçe arı hücre virüsü/hastalığı özellikle kraliçe pupalarının sırlanmış petek gözlerinde sırlanmış petek gözlerinde ölmüş ve koyu renge bürünmüş pupaların bulunmasıyla bilinen bir hastalıktır. Siyah Kraliçe hücre virüsu’nun bulaşması temel olarak arıların bağırsağında bulunan bir parazit ile ilişkilidir. Virus bulaşması beslenme yoluyla ve kontamine gıdalar aracılığıyla gerçekleşir. Arı konolilerinde kraliçe arı hücrelerindeki lavra ve pupalar genellikle yaşlı arılar tarafından beslenir ve bu durum hastalığın yayılımında önemlidir. Hastalığın klinik bulgular bazında teşhisi nispeten kolaydır. Özellikle petek gözlerinde ölü ve koyu renge bürünmüş kraliçe arı pupalarının bulunması tipik olarak bu hastalığı işaret eder. Ancak lavra aşamasındaki yavrularda sarımsı torba benzeri yapının bulunması yavru çürüklüğü hastalığıyla karıştırabilir.  Lavra dönemi hastalığı olan tulumsu yavru çürüklüğü hastalığı, daha çok sırlanmış petek gözlerindeki lavralarda renk hastalıktır. Tulumsu yavru çürüklüğünün başlıca bulaşma yolu besinler aracılığıyla gerçekleşen horizantal bulaşmadır. İşçi arılar ölü lavraların olduğu gözleri temizlerken virüsü alarak enfekte olurlar. Enfekte olan erişkin arılar besin alışverişi sırasında virüsü diğer arılara rahatlıkla aktarabilmektedir. Enfekte pupalardan sağlıklı pupalara Varroa aracılığıyla virüs aktarabilirler. Ancak varoa’da virüs çoğalması gerçekleşmez. Varroa bulunan kolonilerde tulumsu yavru çürüklüğü görülme sıklığı daha yüksek olsa da parazitin doğal şartlarda virüs taşımasında görev aldığı ispatlanamamıştır.

Kırklareli Tarım ve Orman Müdürlüğünün Raporu’ndan sonra, Lüleburgaz Bal Üreticileri Birliği Başkanı Gürsel Gündoğ’ın görüşlerini aldık. Gündoğ görüşlerinde arı bitinin ölümcül olduğunu belirterek üreticilerin bu konuda eğitimsiz olduğunu ve bunun sonucunda ucuz ilaç kullandığının altını çizdi.  Ruhsatsız,  üretici adı ve adresinin olmadığı kayıt dışı ürünlerin ucuzluğuna dikkat çeken Gündoğ’un verdiği örnekte ruhsatlı ilaç 25 TL iken ruhsatsız ve kaçak ilaç 10 TL idi. Bunun kesinlikle önlenmesi gerekmektedir ve ruhsatsız ilaçların yasaklanması arı ölümlerinin önlenebilmesi için zorunludur.

Arı ve bal üreticilerinin örgütlenmesinde en büyük engel devletin yanlış politikaları. 30 kovanın altındaki üreticiler kayıt dışı. 2 kovanı olanlarla 29 kovanı olanlar aynı statüde değerlendiriliyor. Buda, toplu arı ölümlerinde üreticilerin izlenmesini, denetlenmesini zorlaştırıyor. Dolayısıyla önlem alınmasını da geciktiriyor. Günümüzde bal üreticilerinin yüzde otuzunun birliklere üye olduğunu düşünürsek toplu arı ölümlerini önleye bilinmesi için daha çok yol alınması gerekiyor.” denildi.

Cüneyt ÜNLÜSOY

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek