Yaşlanma Karşıtı Beslenme!

Lüleburgaz Özel Derman Hastanesi Diyetisyeni Şeyma Ece Somun’a sizler için sorduk: "nedir bu anti-aging/yaşlanma karşıtı beslenme?"  Her yaştan kadının ve tabii erkeklerin ilgisini çekecek pratik bilgiler verdi...

Fotoğraf çekimlerindeki o güzel enerjisiyle, neşeli, bol espirili bir röportaj oldu. Üstelik gençleşme garantili!

Günümüzde Diyetisyenlik mesleği oldukça popüler ve çevremizdeki diyetisyen sayısı da gittikçe artmakta.Diyetisyen denilince de ilk olarak akla zayıflama geliyor. Ve itiraf edelim ki  hepimiz kim daha hızlı zayıflatıyor acaba diye bir arayış içindeyiz. Siz bu konuda ne söylemek istersiniz?

İnsanlar biz diyetisyenleri sadece zayıflatanlar olarak görüyor. Bizim meslek tanımımız “ Zayıflatma Uzmanı “ değil  “ Beslenme ve diyet Uzmanı”dır. Üniversite eğitimimizde ilk önce Anatomi, fizyoloji, mikrobiyoloji, biyokimya gibi klinik dersler ile önce vücudu öğreniriz ve daha sonra da bu vücut için beslenmeye dair gerekli her şeyi…Ve zayıflatma da bu uzmanlık alanının bir parçası olarak içindedir ama sadece kendisi değil.

Zayıflamayla alakalı cümlelerin,  diyet listelerinin insanlara sıkıcı geldiğinin ve daha mucizevi bir yol bulmaya çalıştıklarının farkındayım. Ancak tüm insanları sağlıkları için dikkat etmeleri gereken bir konuda uyarmakistiyorum çok kısa sürede çok yüksek miktarda kilo verdirmeyi vadeden yollardan uzak durmalılar. Nasıl ki siz bir ayda 10 almadıysanız bir ayda da vermeyi beklememeli ve buna neden olacak diyetten uzak durmalısınız. Bu tarz diyetlerle ilk haftada verilen kiloların sebebi insülin seviyesinin düşmesiyle sodyumklorürün açtığı diürez yani su atımıdır. Herkesin gözle görebildiği bir örnek vermek istiyorum, hızlı kilo kaybı yaşayan kişilerincilt yapısına bir bakın, derilerieski diriliğini kaybeder ve daha soluk bir cilde bürünürler. Yani sağlık ve güzellik bunun neresinde ? Peki bu zayıflama işine en başında kalkışma nedeniniz daha sağlıklı ve daha güzel olmak değil miydi?

Peki o zaman bir insanın sağlıklı ve güzel kalarak kilo vereceği kilo verme hızı ne olmalıdır?

Kilo verme hızı kişilerin  yaşına cinsiyetine bazı metabolizmal durumlarına göre parmak izi gibi farklılık gösterir. Burada önemli olan kişi diyet yaparken günlük enerji ihtiyacını alıyor mu? Günlük alması gereken proteini karbonhidratı yararlı yağları, vitaminleri mineralleri vb. alıyor mu? Diyetine uyduğu zaman tok hissedebiliyor mu? Çünkü gerçekten size uyan bir diyet yaparken aç değil tam aksine tok hissedersiniz!...Kendinizi daha dinç hissedersiniz. Tüm bunları sağladıktan sonra kişi zaten vücuduna uyan maksimum hızda kilo verecektir. Kimisi ayda 7 kilo verir kimisi 4 verir bunun kesin bir matematiği yoktur.

Bir diyetisyenin iş alanına beslenmeyle alakalı her şey giriyor tamam peki sizin özellikle üzerinde durduğunuz bir ilgi alanınız var mı mesleğinizde ?

Herkesin bu hayatta bazı tutkuları vardır benimki de genç kalmak ve genç görünmek üzerine. Tabi Ben böyle dediğimde herkes direkt kaç yaşındasın diye soruyor. Evet daha 26 yaşındayım ancak nasıl 23-24-25 yaşlarında kalmadıysam 26 yaşında da kalmayacağım. Ve biliyorum ki benimle aynı hislerde olan bir çok insan var. Bu doğrultuda “Anti-Aging Beslenme” yani “Yaşlanma Karşıtı Beslenme” benim özel ilgi alanım. Eğitimlerimin, mesleğimin bana verdiği bilgileri, bu amaca yönelik araştırmalarla ve bazı özel eğitimlerle zenginleştirmeyi seviyorum.

Nedir bu Anti-aging / Yaşlanma karşıtı beslenme ?

Öncelikle amacımız erken yaşlanmayı engellemek. Buna sebep olan bir çok etmen vardır; genetik, çevre kirliliği, stres, sigara, alkol ve en önemlisi “Yanlış Beslenme ve Yağlanma” dır.

Yanlış Beslenme’ ye birkaç örnek vermek gerekirse;

Cildi yaşlandıran faktörler içerisinde en tehlikelisi şekerdir. Özellikle saf beyaz şekerler ciltteki çizgileri süratle hızlandır. Serbest radikal oranı fazla olan besinler, rafine edilmiş beyaz undan yapılmış ürünlerin hemen hepsi cilt yaşlanmasını hızlandırmaktadır. Bazı haberler çıkar bazen gazetelerde -70 yaşında ama bakın nasıl görünüyor- şeklinde. O kişilerin beslenme alışkanlığını incelediğimizde ortaya çıkan en önemli ortak özellik rafine şekeri yıllar yıllar önce hayatlarından çıkartmış olmalarıdır.

Bir diğer Önemli nokta ise Çiğ Besin tüketmek ! Yüksek ısılarda zarar görmemiş gıdalar, lif, vitamin, mineral içeriği zarar görmemiş gıdalar demektir. Bu şekilde bazı gıdaların özü korunursa vücut yenileyici özellikleri de korunmuş olur.

Bu yaşlanma karşıtı beslenme için özellikle tüketmemiz gereken birkaç gıda örneği verebilir misiniz?

1-Likopen : Domates ve üzüm gibi besinlere kırmızı rengi veren likopen maddesini içeren besinler özellikle prostat kanserine karşı vücudu korumaktadır. Mesane pankreas, ve meme kanserlerinde de etkili olduğu bildirilmektedir. 

2-Üzüm çekirdeği ekstresi : Bazı kanser türlerine ve kalp hastalıklarına karşı önemli yararlar sağlamakta olup aynı zamanda iltihaplı eklem romatizmalarına ve bazı alerjilere de iyi geldiği saptanmıştır. 

3-Yeşil çay : Yeşil çayın kandaki kolesterolü düşürücü bir etkisi vardır. Yapılan deneylerde ayrıca birçok kanser türünde de etkili olduğu saptanmıştır. Her gün 1-2 fincan içilmesi önerilmektedir. 

4- Kuşburnu : Kuşburnu çayında bulunan bir çok antioksidan hücreleri yaşlanmayı hızlandıran serbest radikallerin vücuda vereceği hasarlarından korumaktadır. Kuşburnu aynı zamanda yüksek tansiyona da yararlı olduğu söylenmektedir.

5-C vitamini : Portakal, greyfurt, limon, kivi, brokoli, çilek, kırmızı biberde vardır. Bunu içeren besinlerin tüketilmesi mide kanserine karşı koruyucu bir katkı getirir.                  

6-Buğday kepeği : Kepekli buğday ekmeği ve bazı kahvaltılık tahıllarda bulunur. Bağırsak ve meme kanserine karşı koruyucu ve aynı zamanda kolesterol düşürücü özelliği bulunmaktadır. 

7-Pektin : Elma, muz, greyfurt, kuru fasulye ve kök sebzelerde bulunur. Pektin hem kanser hem de kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğu kanıtlanmış antioksidan nitelikte bir maddedir.         

8-Beta-karoten : Kanser, kalp krizi ve felç riskini düşürmekte ve vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Turuncu besinler olarak bilinen kayısı, patates, brokoli, kabak, havuç ve şeftalide beta karoten fazla miktarda olup ıspanak da bunu izlemektedir. Turuncu renkli sebzelerde bulunan fitokimyasallar onlara sadece renk vermekle kalmazlar, aynı zamanda bizleri birçok hastalıkdan korurlar.

9-Kırmızı biber :  Kırmızı biberde bulunan fenolinler yüksek antioksidan özellik gösterirler. Kalp hastalığı, felç riskini ve kandaki kötü kolesterolü düşürür. Öte yandan ağrı giderici ve depresyona karşı oldukça etkilidir. Kırmızı biberler aynı zamanda C vitamini açısından da zengindirler 

10-Yoğurt :  Yoğurtta bulunan laktik asit,  bağırsaklarımızdaki bakterilerin ve safra asitlerinin zararlı etkisini önler. Ayrıca yediğimiz bazı hazır gıdalarda bulunan nitritlerin , kanserojen nitelikteki nitrozaminlere dönüşümünü de engellerler. Bu nedenle yoğurt   “antikanserojen etki “ gösterir. Ayrıca bağışıklık sistemimizi de kuvvetlendirir. Bu özellikleri ile onu da tıpkı bir ilaç gibi nitelendirebiliriz. 

Ve tabii ki parlak ve genç bir Cilt için de sağlıklı bir vücut için de kolay kilo vermek için de en önemlisi Su ! Ne yaparsanız yapın su içmediğiniz sürece her yaptığınız yarım kalacaktır.

Yaşlanmadığınız sadece yaş aldığınız uzun yıllarla dolu bir hayat dilerim, sevgiler…

Kaaynak:

ARCADİA DERGİSİ:

RÖPORTAJ SARA KAPLAN