HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu haber 21 Ekim 2016, Cuma 09:13 tarihinde eklendi. 1008 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Barış Paneli düzenlenecek

Yeşil Sol Gelecek Partisi Kurucu Üyesi Sahir Uçar, gazetemizi ziyaret ederek “Barış İçinde Yaşam Hakkı” konulu panel hakkında açıklamalarda bulundu.
Barış Paneli düzenlenecek

6 Kasım Pazar günü, saat 14:30’da Hürriyet Mahallesi, Kültür 5. Ara sokakta bulunan parti binasında “Barış İçinde Yaşam Hakkı” konulu panel düzenleyeceklerini söyleyen Uçar, panele tüm halkı beklediklerini söyledi.

Büyük yıkımların, ölümlerin, yerinden yurdundan edilmelerin olduğu bir coğrafyada yaşamakta olduğumuzu ifade eden Uçar “ Savaş ve şiddet nedeniyle yaşam hakkımız elimizden alınmakta ve ekosistem, geri dönüşü mümkün olmayan bir tahribatla yüz yüze bırakılmaktadır. Adil ve barış dolu bir evrende yaşamak mümkünden, küresel kapitalist güçlerin, bitmek tükenmek bilmeyen hırsları sonucunda adaletsizlik, yoksulluk ve savaş körüklenmektedir. Devletlerin silaha olan yatırımları her geçen gün artmakta, bireysel silahlanmanın önü daha da açılarak, toplumdaki kutuplaşmalar sonucunda oluşabilecek riskler göz ardı edilmektedir. Biliyoruz ki silah ve şiddet yoluyla elde edilenin kalıcılığı yine silah ve şiddetle sağlanmaktadır. Ve tarih göstermiştir ki silah, bir zümrenin çoğunluk üzerinde baskı aracı olarak kullandığı, egemenliğini kurduğu ve koruduğu araçların en başında gelir. Bugün bölgemiz ve ülkemiz büyük bir savaşın, ağır bir şiddet ortamının içindedir. 30 yılı aşkın bir zamandır Kürt sorunun etrafında süren savaşın gelmiş olduğu nokta gelecekle ilgili kaygılarımızı arttırmaktadır. Yıkılan, yakılan şehirler, sokak ortasında bombalı saldırılar sonucunda parçalanmış bedenler, hepimize ağır travmalar yaşatmaktadır. Toplum olarak ölümü kanıksama halimiz, ölümler karşısında ki sessizliğimiz anlaşılır değildir. Ülkemizde ve bölgemizdeki bu savaş politikaları nedeniyle “yaşam hakkımızın” kalmadığını görerek, “barış içinde yaşam hakkımızı” sahiplenmek, hem vidanı, hem insani bir sorumluluk ve gerekliliktir. Yaşam, en temel hakkımızdır. Bu hakkın, herhangi bir kimse, herhangi bir devlet veya başkaca bir yapı tarafından ihlal edilmesi, yok sayılması kabul edilemez ve buna seyirci kalınamaz.  Ülkemizde ve bölgemizde bir süredir yaşadığımız savaş ortamı, artarak devam eden şiddet, her bir yanda patlayan bombalar hayatımızı ve geleceğimizi köreltiyor. Demokratik, adil ve huzurlu bir  ülkede yaşam talebimiz, savaş politikaları nedeniyle yok sayılıyor. Farklılıklarımızla ve kendi renklerimizle bir arada yaşama imkanımız ve umudumuz bugün ağır tehdit altındadır. Her ölüm, duygusal kırılmayı büyütmekte, bizleri birbirimizden uzaklaştırmaktadır. Geleceğe olan inancımızı tahrip eden bu duruma, şiddetin aklımızı teslim almasına, ölümlerin olağanlaşmasına, izin vermeyeceğiz. Ortak çabayla yaşamayı ve yaşatmayı mümkün kılan şartları yaratabiliriz. Her geçen gün daha kötüleşen bu gidişatı durdurmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Bütün sorunlarımızın, demokratik bir katılımcı bir diyalog ve müzakere içinde ele alınmasının,  toplumsal mutabakatla barışın sağlanmasının önemini bir kez daha vurguluyoruz. Bugün halklarımız barışa, kardeşliğe ve dayanışmaya her günkünden daha fazla ihtiyaç duyuyor. İnsanlarımız daha fazla özgürlük, adalet ve eşitlik istiyor. Güçlü merkez, otori-ter ve tekçi bir yönetim değil, kuvvetler ayrılığının garanti edildiği, hukukun üstünlüğünün sağlanmış olduğu yerel bir demokrasi ve yerinden yönetim istiyoruz.

Bu topraklarda yaşayanlar olarak; “barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkmak” için iktidarı, muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını ve bütün yurttaşları diyalog, barış ile kardeşlik dilinde ve davranışına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Güven ve huzur veren bir ortamın yaratılmasına katkıda bulunmaya davet ediyoruz.  Yaşanmakta olan savaşın sonlandırılması için barış eksenli ve bölge halklarının özgür, demokratik geleceğine katkı sunacak, toplumsal mutabakata dayalı çözüm mutlaka sağlanmalıdır. Bu karanlık bulutları dağıtmanın yolu barışa tutunmaktan geçiyor. Barış içinde bir yaşamı örnek, umudun bu coğrafyada gürül gürül akmasını sağlamak mümkündür. Kalıcı barışın da, demokratik çözümün de adresi halklarımızdır” dedi.

Uğur PİRPOR

 

 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek