Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu haber 23 Ağustos 2016, Salı 09:17 tarihinde eklendi. 864 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Genel İŞ’ten 3 Acil Talep

DİSK Genel İŞ Sendikası Trakya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Necmi Arda, sendika olarak 3 Acil Talepleri bulunduğunu belirtti.
Genel İŞ’ten 3 Acil Talep

Gazetemize açıklamalarda bulunan Arda “İşçilerin 3 acil talebi var.

1- Taşeron İşçilere Kayıtsız Şartsız Kadro. 2- Kıdem Tazminatıma Dokunma 3- Zorunlu Bireysel Emekliliğe Hayır” dedi.

 

1-Taşeron İşçilere Kayıtsız Şartsız Kadro

AKP hükümetinin yıllardır taşeron işçileri oyalamaya devam ettiğini ifade eden Arda “1 Kasım seçimlerinden önce “taşerona kadro” vaadi ile oy isteyen AKP, bu seçimden sonra da çark etti. Hükümet önce “Özel Sözleşmeli Personel” adı altında başka bir güvencesiz çalışma biçimini taşeron işçilere dayatmaya kalktı. Taşeron işçilerin kazanılmış haklarını gasp eden ve güvencesiz çalıştırmayı sürdüren bu düzenleme, yoğun tepkiler üzerine geri çekildi. Taşeron işçilerin mücadele ederek ve mahkemelerde kazandıkları kadro hakkının tanınması belirsiz bir zamana ertelendi, rafa kaldırıldı. Seçimlerin üzerinden 7 ay geçti, ne mahkeme kararlarına uydular ne seçimlerde verdikleri sözü tuttular. Taşeron işçilerin umutlarını bir sonraki seçimde veya referandumda kullanmak için, hukuku, ahlakı, kazanılmış hakları ayaklar altına almaya devam ediyorlar. Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar, suç işliyorlar. “Taşerona kadro” bir seçim vaadi olamaz haktır. Kamu hizmeti üreten yüz binlerce işçi hukuksuz ve hileli bir biçimde, kesinleşmiş yargı kararları çiğnenerek taşeron işçisi olarak çalıştırılmaya devam ediyor.

2-Kıdem Tazminatıma Dokunma

Kiralık işçilik yasasını sermaye örgütlerinin talepleri doğrultusunda yasalaştıran AKP hükümeti kıdem tazminatının fona devredilmesi için ısrar ediyor. Hükümet fon ısrarına paralel olarak zorunlu bireysel emeklilik sistemi için (Zorunlu BES) hazırlık yapıyor. Kıdem Tazminatının fona devredilmesi ve zorunlu BES hazırlıkları bir madalyonun iki yüzüdür. Amaç tasarruf oranlarını artırmak adı altında inşaat şirketlerini beslemek ve hükümetin akıl dışı projeleri için kaynak oluşturmaktır. Kıdem tazminatından yasal olarak kurtulamayan işverenlerin önemli bir bölümü hile ile kıdem tazminatını ödemekten kaçınıyor.

Kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatı miktarının düşmesi anlamına gelecek. Kıdem tazminatı halen işçinin son ücreti üzerinden ve 30 gün tutarında ödeniyor. Hükümetin gündeme getirdiği bireysel kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı tutarı 15 güne hatta 10 güne kadar düşebilecek. Hükümetin getirmek istediği fon, kıdem tazminatına erişimi güvence altına almayacak. Bugün işçiye kıdem tazminatı ödemeyen patron yarın kıdem tazminatı fonuna prim ödemeyecek ve işçi yine kıdem tazminatından mahrum kalacaktır.

Oysa ki sosyal bir hukuk devletinin yapması gereken her işçinin kıdem tazminatı alabilmesini güvence altına almaktır. Tüm çalışanların kıdem tazminatı imlası için yapılması gerekenler bellidir: Devlet kıdem tazminatına el uzatan patronların yakasına yapışmalıdır, istifa halinde dahi kıdem tazminatı ödenen bir düzenleme yapılmalıdır, bir yıldan az çalışanlara da kıdem tazminatı ödenmelidir. Bunları yapmak yerine kıdem tazminatında fon sistemi getirmek demek, iş güvencemize ve 80 yıllık kazanımlarımıza il uzatmak demektir.

3-Zorunlu Bireysel Emekliliğe Hayır

Halen gönüllülük esasına dayalı olarak uygulanan ve tamamlayıcı özel bir sigorta sistemi olan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) zorunlu hale getirilmek isteniyor.

Zorunlu BES ile tüm ücretlerden ortalama 50 ile 100 TL civarında kesinti yapılacak. Zorunlu BES sosyal güvenliği adım adım özelleştirmeyi ve esnekleştirmeyi hedefleyen bir uygulama. Oysa sosyal güvenlik herkes için zorunlu, vazgeçilmez bir sosyal haktır ve devletin yükümlülüğündedir. BES kesintisi çalışanın ücretinden yapılacak. En az 50 ile 100 TL civarında olması beklenen zorunlu BES kesintisi ile asgari ücretlinin geliri iyice azalacak. Çalışanları hem “Zorunlu BES” hem de vergi dilimindeki artış vurunca asgari ücret 1100 TL’nin altına düşecek. Açlık ve yoksulluk sınırının altındaki ücretler daha da düşecek. Zorla tasarruf olmaz, ücret artışıyla olur. Devlet Bireysel Emeklilik Sistemine değil kamusal sosyal güvenliğe daha fazla katkı yapmalıdır. Zorunlu Bireysel Emekliliğe hayır” dedi.

 

 

Gökhan KAN 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek