Bulgaristan’a giden otobüs devrildi; 11 kişi yaralandı
Vatandaşlardan Ak Partiye Teşekkür
Köprü ayağına çarptı-1 Yaralı
Alevi-Bektaşi camiasının acı günü
Bu haber 28 Haziran 2016, Salı 09:19 tarihinde eklendi. 1069 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden uyarı gibi açıklama

Yeşiller ve Sol Genel Partisi Lüleburgaz ‘da yapılan açıklamada;”Trakya; Ergene ve Istranca’da termik, İğneada’da nükleer derken şimdi de Saray 3. Havalimanı tehdidinde” denildi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden uyarı gibi açıklama

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Trakya’da planlanan termik, nükleer, maden, taş ocağı projelerine hızla son verilmesi gerektiğini belirtti.

Gazetemizi ziyaret eden Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Lüleburgaz Eş Sözcüsü Meral Garip Tunç yaptığı açıklamada “Dünya yanıyor, Kuzey kutbunda bulunan buzullar hızla eriyor. Bu yılın her ayı, şimdiye kadar ölçülen en sıcak ay oldu. 2016 yılı 350 ppm olması gereken karbondioksit seviyesinin 400 ppm’e ulaştığı, böyle giderse 2020 yılına kalmadan 450 ppm seviyesini görebileceğimiz belirtiliyor.

Türkiye de yanıyor, mevsim normallerinin 7-8 derece üstünde sıcaklık içerisindeyiz. İSKİ'nin açıkladığı verilere göre 2 Haziran 2016'da İstanbul, su tüketiminde tarihî bir rekora imza atmış. 2007 yılında İstanbul'da günde ortalama 2 milyon 209 metreküp su harcanırken, 2 Haziran'da harcanan su miktarı 3 milyon 45 metreküp, neredeyse iki katı.

Dünya ve Türkiye sıcaklık rekorları kırarken, hızlıca felakete sürüklenirken hükümet de termik, nükleer, maden, taş ocağı ve mega projelerine hız vermiş durumda. Türkiye’nin her bölgesinden haberler geliyor. Ekosistemimiz tehdit altında.

Trakya da bu süreçten hızla kirleniyor ve çöküyor. En son Tekirdağ'ın Saray ilçesinde havalimanına malzeme üretmek için 100 hektarlık ormanlık alana maden ocağı izni çıkarıldı.

Artvin Cerattepe'de de maden ocağı açmak isteyen Mehmet Cengiz'in ortak olduğu İGA Havalimanı A.Ş.'ye daha önce de 3. Havalimanı için İstanbul'daki ormanlara kurulmak üzere maden ocağı izinleri veriliyor.  Şirket, Bakanlığa 20 Mayıs’ta 3. Havalimanı’na malzeme üretme gerekçesiyle ormanlık alana Granit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi kurma projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulunuyor, Bakanlık da 1 Haziran’da ““ÇED gerekli değildir” kararı veriyor.

100 hektarlık ormanlık alanı tahrip edecek, hayvancılığı bitirecek, halk sağlığında ciddi olumsuzluklara yol açacak bu proje için Çevre İl ve Şehircilik Müdürlüğü’nün ‘ÇED gerekli değildir kararı’ vermesi anlaşılamaz.

3. Havalimanını yapmak için İstanbul ve Tekirdağ’daki kuzey ormanları adım adım yok ediliyor.

Aynı zamanda Kuzey ormanlarının önemli bir parçasını oluşturan Istranca ormanları, kuvarsit ocağı tehdidi ile de karşı karşıya. Tekirdağ İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ÇED başvurusu uygun bulunan maden çıkarma işlemlerinin dinamit patlatma yöntemiyle gerçekleştirileceğini, bu patlamalar sebebiyle; bölgenin yoğun kanserojen toza ve gürültü kirliliğine maruz kalacağını, bu alandaki evlerde derin çatlaklar oluşabileceğini ve patlatmalar sırasında ormanlarımızın ciddi yangın tehlikeleri ile karşılaşabileceği söyleniyor.

Bölgede yaşayan ve nesli koruma altına alınmış karaca, geyik, su samuru gibi canlıların doğal yaşam alanlarının yok olacak. Orman ve orman içinde yer alan gölet, akarsu kenarları gibi alanları konaklama yeri olarak seçen göçmen kuşların göç yolarını değiştirme ve birçok göçmen kuş türünün bu sebepten dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalma ihtimali söz konusu. Trakya’da 73 içme suyu rezervinden, şu an sadece 6’sı kullanılabilir durumda ve bu su rezervleri yapılması planlanan kuvarsit ocağının etki alanı içinde yer alıyor. Trakya’mıza (dolayısıyla İstanbul’a da) içme suyu sağlayan tüm bu su rezervlerinin kuvarsit tozu ile kirletileceğini ve içme sularımıza zehir bulaşma ihtimalinin olması korkutucu.

Kırklareli İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Demirköy ilçesinde özel bir şirkete toplamında 2 bin 831 hektarlık alanda 91 adet bakır arama sondajı için “ÇED gerekli değildir” kararı verdi.

Ayrıca, Demirköy’ün içme suyu kaynaklarının tamamını barındıran ormanlık alanda verilen bakır arama izni, yargıya taşınmış durumda. Demirköy Belediyesi su kaynaklarının etkileneceği gerekçesiyle projeye olumsuz görüş vermesine rağmen ÇED gerekli değildir kararı yenilenerek sürdürülüyor.

Kırklareli’nde taş ocakları açılmadan önce yeşilliğin hâkim olduğu dağlardan gelen berrak içme suyu İstanbul dahil bölgedeki birçok kasaba ve köye ulaşarak insanların içme suyu ihtiyacını gideriyordu. Istrancalardan ve yeraltı kaynaklarından gelen temiz içme suyu, taş ocaklarının faaliyete geçmesi sonrası hızla kirlenmeye başlamış durumda.

Sıcaklıklar artarken su tüketimimizi artıyor ama hükümet sıcaklıkları arttıracak projeleri devam ettirirken su kaynaklarını da yok ediyor. Nerden tutsanız mantıksız, akıl dışı.

Trakya’da çevre sorunları bir değil iki değil. Türkiye’nin en verimli tarım topraklarına sahipken zehir saçan Ergene nehri ile yok ediliyor. Trakya Bölgesi, tarım alanı ve SİT alanı ilan edilmesi gerekirken, sanayiye açılmış, bunun sonucunda ise bölgeye 10 sene içerisinde 8 organize sanayi bölgesi ile 1500'e yakın fabrika kurulmuştur. Bu fabrikaların atıkları, Ergene Nehri'ne akmakta ve nehri bir kanalizasyona dönüştürerek bugüne bir nehri bir ekolojik kriz haline getirmiştir.

Hava kirliliği ise hat safhalarda. Bilimsel rapora göre kirliliğin nedeni olarak kalitesiz kömür kullanımı ve sanayi tesislerine dikkat çekiliyor. Örneğin, Edirne Keşan’da kirlilik en üst seviyeye ulaşmış durumda. Özellikle kalitesiz kömür kullanımından kaynaklanan kükürt dioksit miktarı Türkiye’nin ortalamasının üstünde, Dünya sağlık Örgütü ve AB sınır değerleri yoğun bir şekilde aşılmakta olduğu söyleniyor. Kırklareli ve çevresinde ise 2014–2015 kış dönemini kapsayan araştırma sonuçlarına göre 365 günün 176’sında hava kirliliği değerleri DSÖ sınır değerlerini aşmış durumda.

Bu bilimsel raporlar olmasına rağmen hükümet ne yapıyor? Temiz havanın geleceği kuzey ormanlara termik santral planlıyor. Istrancalara termik, İğneadaya nükleer santral yapılırsa Balkanlardan radyasyon ve kül yağacak.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak diyoruz ki; Trakya’da planlanan termik, nükleer, maden, taş ocağı projelerine hızla son verilmelidir. Trakya’da tarım, orman ve sulak alanlar korunarak iklim değişikliğinin yaratacağı tahribat ve yoksulluğun önüne geçilsin” dedi.

 

Gökhan KAN  

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek