33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu haber 22 Haziran 2016, Çarşamba 13:37 tarihinde eklendi. 2707 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Geçmişten Bugüne Bazı Notlar

Ziraat fakültesini, geçtiğimiz yıllarda önerdiğimiz şekilde, burada yani Lüleburgaz’da kurmuş olsaydık ne Ergene, ne çarpık sanayileşme ve kentleşme, ne de göç sorunu olurdu!
Geçmişten Bugüne Bazı Notlar

 İyi, iyilikleri; kötü, kötülükleri getiriyor. Aslında birileri bize yıllardır köşe kapmaca oynatıyor. Kötülere karşı birleşmek zorundayız.

 

1980 darbesi sonucunda YÖK kurulmuş ve üniversitelerin kurulacağı yerlerin sadece il merkezleri olması kararı alınmıştır. Darbe öncesinde Mehmet Dedeoğlu ve Ali Ceylan gibi büyüklerimizin katkılarıyla ilçemizde var olan Ziraat Lisesi’ne ek olarak Ziraat Fakültesi planlanırken kurulumu bir anda Tekirdağ iline kaydırılmış oluyor. Halbuki 20.000 dönümlük Türkgeldi Çiftliği, 18.000 dönümlük Sarmısaklı Çiftliği ve 1500 dönümlük Fidanlık’ı yan yana düşünsenize -ortalama 40.000 dönümlük bir alan üzerine Ziraat Fakültesi kurulmuş olsaydı bugün Trakya tarım toprakları amaç sonuç ilişkisiyle, Türkiye başta olmak üzere Avrupa’yı her türlü çeşitlilik içinde besliyor olurdu! Bu sayede, bugün işsizlik sorunu da daha düşük olurdu.

 

Trakya çiftçimiz yıllardır bu verimli topraklarda buğday, ayçiçek, pancar ve çeltik ekmiştir. Ekmeye de devam edecektir. Ürün çeşitliliğinde farklı adım atanlar da olmaktadır. Ancak bu, yeterli değil! Bu sayıyı arttırmamız gerekiyor. Yakın dostum, emekli öğretmen bir ağabeyim var. Kendisine ait 4000 m2’lik bir alanda meyvecilik yapıyor. Kendisinin ifadesiyle “ortalama bir aile rahatlıkla geçinebilir” diyor. Bakın bu o kadar kolay değil, ancak yine de benzer konularda üretenler artmaya başladı. Bu nedenle ürün çeşitliliği ile birlikte ortaklaşa planlar yapılırsa ve yerel markalar yaratılırsa kazançlar mutlaka artacaktır. 

 

Lüleburgaz’da böyle bir tarım merkezi olduğunda Trakya’da çarpık sanayileşme olur muydu? Kesinlikle olamazdı. Çünkü devletin planlı kalkınması sonucunda toprağının, suyunun ya da tüm varlıklarının kıymetini bilen bir halk asla çarpık kentleşmeye prim vermezdi. Hatta yılların meşhur Lüleburgaz korusu (350.000 m2) Ergene Nehri ile iç içe ülke çapında doğal tarım ürünlerinin birbiriyle yarıştığı bir tarım fuarı halini alırdı. Ancak tüm bunlar çarpık olmayan kafalarla mümkündü. Ne yazık ki buna da müsaade edilmedi. Derin uykulardan uyanmadıkça da müsaade edilecek gibi gözükmüyor. 

 

Örneğin; yıllar önce Lüleburgazspor namağlup takım unvanını lig sonuna kadar koruyabilseydi. O dönemde başta Almanya olmak üzere birçok noktadan ödül alacaktı. Dolayısıyla başarı başarıyı getirecekti. Ta ki Tekirdağspor bizi yeninceye kadar. Ha, yenmese miydi? Tabii ki bunu söylemiyorum. Ancak yıllardır direkt ya da endirekt ilişki içinde ülkemizi yönetenler nasıl oluyor da Trakya Bölgesi’nde ortaya çıkan bir başarıyı yönetemedi? Aynı şekilde Tekirdağ olsaydı, biz desteklerdik diye düşünüyorum.

 

Geçmişten notların sonu gelmez ama şimdilik son olarak Lüleburgaz Deresi’nin kirli olması ve çevresine yaydığı olumsuzluğun önüne yıllar önce geçilebilirdi. Geçmiş yıllarda, Lüleburgaz Sanayi Sitesi dere boyunda değil de yukarı sanayi sitesiyle birleşik yapılmış olsaydı doğa ve insanımız için çok daha iyi sonuçlar doğmaz mıydı? Dolayısıyla dere boyu mevkii doğal varlıklarla, yeşil alanların bütünleştiği ve insan ilişkisinin daha rasyonel kurgulandığı bir bölge olurdu. Bu arada sormadan edemeyeceğim: sabah kahvaltısını Yunanistan’da, akşam yemeğini Bulgaristan’da yiyenler neden Lüleburgaz’da da benzer yerler olması için çaba göstermezler. Burada kazanıyorsak mümkünse burada harcamaya çalışalım.

 

GELECEĞİNE SAHİP ÇIK!

 

 

Hakan Dedeoğlu - Lüleburgaz

 

 

 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek