Üretici mağdur üretici şikâyetçi!

Süt Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Demircan yaptığı açıklamada ‘ Süt fiyatlarındaki düşüşe acil önlem alınmalıdır. Gerekli önlemler alınmaz çiğ sütte yaşanan sorunlar çözülmez ve sürdürülebilir çiğ süt politikası olmazsa bu krizin altından kimse kalkamaz ve krizin tarım ve hayvancılığa faturası çok ağır olur.’ dedi.

Sütte krize yol açan gelişmeleri şöyle sıraladı:

Perakende süt peynir yoğurt gibi süt ve süt ürünlerin fiyatları sürekli artıyor. Öte yandan Tüketici enflasyonu yüzde 6,81 olarak belirlenen bu dönemde çiğ süt fiyatlarının artmaması ve hatta 1,15 ‘ten 1.10’a düşürülmesi üretici olumsuz etkiledi. Fiyatların artmadığı gibi düşmesi üreticinin üretimini sürdüremez hale getiriyor. Üretici gelir sağlayamayıp emeğini karşılığını alamazsa zararına üretim yapamaz. Acilen süt fiyatlarına müdahale edilmesi gerekiyor. Çiğ süt maliyetlerini karşılamadığı için İnek kesimi hızla artıyor. Hatırlanacağı gibi 2008’deki çiğ süt krizinde 1 milyonu aşkın inek kesime gitti. O dönem et üretimi artıyor diye sevinenler bir yıl sonra canlı hayvan ithal etmek orunda kaldı. Bugün ithalat hala devam ediyor. O dönem daha çok küçük üreticiler inek kesiyordu fakat bugün milyonlarca lira yatırım yapanlar, kredi kullanan, yurtdışından damızlık düve ithal eden işletme sahipleri de inek kesiyor veya satarak elden çıkarıyor. Bu çok tehlikeli bir süreç inek kesimi önlenemezse Türkiye’de 2008’dekinden daha büyük bir kriz yaşanacak.

Daha önce de söylediğimiz gibi yemde uygulanan KDV indirimi (KDV’nin yüzde 8 den yüzde 1’e düşürülmesi) üreticilerimize yansımıyor. Çiftçide kalması gereken KDV maalesef sanayicide kalıyor. Yem ve gübrede KDV nin yüzde bire düşmesinin üreticiye yansımamasının arkasında, yem fabrikaları var. Yem fabrikaları imalatta kullandığı, ithal ettikleri malzemelerinin, dövize endeksli olmasının arkasına saklanıyor ve üretici mağdur oluyor. Üreticinin mağduriyetinin giderilmesi biraz yüzünün gülebilmesi için yem faturasıyla çiftçiye destek olarak geri dönüşü sağlanmalıdır.

Olumsuz gelişmeler yaşandığı bu dönemde süt üreticilerini yalnız bırakmamlıyız. Çarkın doğru işlemesi için  gelişmiş ülkelerdeki gibi süt ve süt ürünlerinin istikrarlı bir tüketim ve buna bağlı bir üretimle sağlanmalıdır.

İlimiz de süt ve süt ürünleri tüketimini artırmalıyız. Böylece süt üreticisini desteklemiş ve yalnız bırakmamış oluruz. Unutmayalım ki kendi ürettiğimizi tüketerek üretimi daha fazla arttıracağımız gibi aynı zamanda daha sağlıklı bireylerin olduğu bir toplum haline geliriz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine baktığımızda süt ve süt ürünleri tüketimin yaygın olduğu ülkelerde insanlar aklen ve bedenen daha sıhhatli ve daha uzun ömürlü oluyor.

Sağlıklı büyümek, gelişmek ve yaşlanmak için her gün en az 2 bardak sağlıklı süt için" dedi.

Gökhan KAN