Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu haber 02 Kasım 2015, Pazartesi 09:32 tarihinde eklendi. 1185 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Kekliği düz ovada avlarlar!

20 Ekim 2015 günü (akşamı) Serhat Akça’nın hazırladığı TRT 1 Haber Odası programında Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Trakya’nın incisi İğneada'dan söz ettiğini duyduğumda söylediklerine dikkatle kulak verdim.
Kekliği düz ovada avlarlar!

 Sayın Bakanın konuşmasındaki ilk uyarı dünyada “Gıda Güvenliği ve Gıda Arzı” konusuna dairdi. Gerekli çalışmaların yapılmaması halinde olumsuzlukların devam edeceğini ifade etti.

Sorun olarak ortaya çıkanlar ne ilginçtir ki bütünün parçası olarak görülmesi ve çözümlenmesi gereken konulardır. İktidarlar yıllardır, bir taraftan yaparken diğer taraftan bozdukları için ülkemizde sorunlar ne yazık ki bitmiyor.

 

Sayın bakanı GAP bölgesindeki çalışmalardan dolayı kutluyorum. GAP bölgesinin ülkemiz açısından öneminin farkında olunması sevindirici, ancak “doğal GAP” olan Trakya bölgemizin içine sokulduğu hal de ortada! Bakan beyin her şeye rağmen samimi olduğunu düşünmek istiyorum. Ancak uygulamalarda bölgesel farklılıklar ne yazık ki görmezden gelinemez.    

Bakan bey, konuşmasının devamında, “Orta Anadolu'da Afyon Bölgesi arsenikli su içiyordu, söz konusu sorunu da çözdük" dedi.

 

Arkasından Tayyip Bey’in “Ergene'yi kurtarın emrini verdiğini” söyleyerek çalışmaların devamında hemen “Trakya gelişim projesini” hazırladıklarını ifade etti. Bu temelde Trakya'daki tüm evsel temelli biyolojik atık arıtma tesislerinin temellerinin atıldığını belirtti. Ancak Ergene Havzası'nda yaşayan Trakyalıllar kanserden kırılıyor. Bu konuda birçok bakanlığın bir araya gelerek bölgede bilimsel çalışmalar yapması gerekmez mi? 

 

Nükleer konusunda ise planların yıllar önce yapıldığını, proje alanının milli park dışında kaldığını söyleme çabası içinde göründü. Belli ki milli park alanı dışında bir yerde bir şeyler söz konusu!

 

Sayın bakan açıklamalarına devam ederek Fransa ve Rusya'daki nükleer santrallerin durumlarını anlattı. Yerleşim alanlarıyla (piknik alanları) santrallerin iç içe olmasının sorun olmayacağını söylemek istedi. Ayrıca Fransa'da genel enerji kullanımının % 80 oranında nükleer santrallerden karşılandığını söyledi. Kuzeybatı komşumuz Bulgaristan ve Kuzeydoğu komşumuz Ermenistan'daki santrallerin varlığına dikkat çekti. "Nasıl olsa komşularımızda var” dedi. “Biz engellesek ne yazar" demek istedi! Son olarak da "Türkiye nükleer santraller konusunda geç kalmıştır" diyerek konuşmasını bağladı.

 

Bu konuşmalarda bariz bir kafa karışıklığı dikkat çekiyor. Burada iki konu oldukça önemli; ilki Türkiye'nin gelişme endeksi, ikincisi ise sahip olduğu doğal zenginlikler... Gelecek nesilleri etkileyecek kararlar alınırken bu iki noktanın dikkate alınması gerekmektedir. Aksi halde Trakya'nın verimli ovalarında avlanan keklikler birilerinin cebine gidecektir.

 

GELECEĞİNE SAHİP ÇIK!

 

Hakan Dedeoğlu - LÜLEBURGAZ

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek